Erken kalkan yol alır…

Blogumda kendinizi iletişim sektörlerinde özellikle sosyal medya ve halkla ilişkilerde geliştirebilmek, eğer iletişim öğrencisiyseniz size bu konuda cesaret verebilecek birçok yazı var. Ama geçtiğimiz günlerde üç farklı arkadaşımdan (ikisi marmara üni., biri yeditepe üni halkla ilişikiler)  2. sınıfa geldik, halkla ilişkiler öğrencisiyiz bundan sonrası için ne yapabiliriz şeklinde mailler aldım.

Yine benzer mailler üzerine yazdığım İletişim Öğrencileri Neden Karamsar! başlıklı yazımda;

” İletişim fakültesi halkla ilişkiler ve reklamcılık mezunları nerelerde çalışabilirler!

Reklam ajanslarında (yaklaşık 10 farklı titre ile), medya satın alma ajanslarında (5-6 farklı titre ile), medya planlama ajanslarında (5-6 farklı titre ile), halkla ilişkiler ajanslarında (5-6 farklı titre ile), iletişim danışmalığı şirketlerinde (5-6 farklı titre ile), dijital reklam ajanslarında, dijital planlama ve medya satın alma ajanslarında, sosyal medya ajanslarında, kurumsal tarafta pazarlama ve kurumsal iletişim departmanlarında, etkinlik ajanslarında, kamu kurum ve kuruluşlarının ilgili departmanlarında (bugün her belediyede bile basın yayın ve halkla ilişkiler müdürlüğü olduğunu düşünürsek, kamuda çok iyi kadro var) vb.”

şeklinde bir bölüme yer vermişim. Tabi ilgili şirketlerin ilgili pozisyonlarının hangi işleri yaptığını görebilmeniz ve doğru kararı verbilmeniz için biraz emek harcamanız lazım. Nasıl mı? Cevabımız; STAJ’la!

Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde yeni bir ajansta yeni bir göreve başladım.

Yaklaşık 30-35 kişilik bir ekibimiz var. 2 tane asistan arkadaşımız var. Biri İstanbul üni. işletme 4. sınıf öğrencisi, diğeri ise aynı üniversitenin halkla ilişkiler bölümünde daha 1. sınıf öğrencisi.

Özellikle 1. sınıftaki arkadaşımın isteği ve heyecanı beni de etkiledi. Daha 1. sınıfın 2. dönemini okuyor, teorik bilgisi bile yok denecek kadar az ama cesaretiyle desiBel Ajansı buluyor, ajans başkanına ulaşıyor, ondan randevu alıyor, görüşmeye geliyor ve “benim haftada 3 günüm boş, bana sadece yemek parası verin ben buraya gelip sizden iş öğreneyim, sizlere yardım edeyim” diyebiliyor. Ve işe kabul ediliyor!

Kendisinin bize iş anlamında neredeyse hiçbir katkısı olmayacak, hatta çoğu zaman bizden zaman hırsızlığı yapacak ama hani demiştik ya “ilmin zekatı onu paylaşarak ödenir” diye, bu doğrultuda onun şevkini kırmamak için onunla bilgimizi paylaşmak boynumuzun borcudur. Böyle arkadaşlara kapımız her daim açıktır.

Bundan sonrası için o arkadaşımın rakiplerinin hepsine geçmiş olsun. O sizden erken kalktı ve siz uyanana kadar sizden çok daha fazla adım atmış ve yol almış olacak.

Eee, biz onun kadar cesur değiliz, ne yapacağız derseniz. Okumaya devam et “Erken kalkan yol alır…”

İEU İLEF Halkla ilişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü Zarakol’da Misafir Ettik

Mart ayı içerisinde önce İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi‘nin ardından İstanbul Okan Üniversitesi‘nin konuğu oldum. Bu seferse biz konuk olarak gitmek yerine ajansımız Zarakol İletişim Hizmetleri’nde İzmir Ekonomi Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü‘nü misafir ettik. Mart ayı benim için bu son etkinlikle gerçekten verimli ve güzel geçti.

Ama hepsinden öte benim 4 yıl lisans eğitimimi aldığım üniversitenin, fakültesi ve bölümünden hocalarımı ve öğrencileri arkadaşlarımı ajansımızda ağırlamak bize mutluluk verdi.

Öncelikle ajans başkanımız PR sektörünün usta isimleri arasında yer alan Necla Zarakol, Zarakol İletişim Hizmetleri’ni tanıtan ve yılların kendisine verdiği büyük deneyimiyle sektörün geleceği olacak olan arkadaşlarımızla tecrübelerini paylaştığı, onlara tavsiyeler verdiği verdiği bir sunum gerçekleştirdi. Bende kendisiyle yine üniversitemizin 2010 yılında organize ettiği medya/sektör gezisinde tanıştım. O gün kafama koymuştum kendisiyle çalışmayı aslında. Okumaya devam et “İEU İLEF Halkla ilişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nü Zarakol’da Misafir Ettik”

Sosyal Medya’yı konuşmak için 14 Mart’ta Okan Üniversitesi’ndeyim

Nisan ayından geriye baktığımda gönül rahatlığıyla Mart ayı ne kadar faydalı ve güzel geçti diyebileceğim. Geçtiğimiz günlerden 7 Mart’ta Dokuz Eylül Üniversitesi’nde Uluslararası Pazarlama ve Sektör Semineri‘ndeydim. Aldığım geri dönüşler etkinliğin katılımcı arkadaşlarım için faydalı geçtiği hissini sonuna kadar hissettirdi bana. Şimdi sıra Okan Üniversitesi’nde.

14 Mart Çarşamba günü 13.30 – 15.00 saatleri arasında Okan Üniversitesi Bilişim Topluluğu’nun konuğu olarak Sevgili Hamza Şamlıoğlu‘yla beraber sosyal medya‘nın dünü, bugünü ve eğer olacaksa yarını hakkında bilgilerimizi/öngörülerimizi paylaşmaya çalışacağız.

Benim için güzel bir etkinlik olacağından eminim. Umuyorum ki katılacak tüm arkadaşlarımız için de faydalı bir etkinlik olacaktır. O yüzden bölümünüz ne olursa olsun farketmez dilerseniz endüstri mühendisliği okuyun dilerseniz güzel sanatlar öğrencisi olun hatta üniversite dışından olun eğer 14 Mart Çarşamba günü 13.30 – 15.00 arasında boş vaktiniz varsa GSF Osman Hamdi Bey Konferans Salonunda kuracağımız sosyal medya soframızda yerinizi alın.

Facebook Event Sayfası

Bu arada Mart ayı etkinliklerimiz bitmedi, Mart ayının son haftasında bu sefer ben misafir olarak gitmek yerine bir üniverstemizin iletişim fakültesini ajansımızda ağırlayacağız. Ama buradaki isimler simdilik süpriz. 🙂

Erdem Baltacı

 

Aslında benim Erdem Baltacı diye birinden 6 ay öncesine kadar haberim dahi yoktu. İlk defa Zarakol İletişimi’i ziyarete geldiğimde tokalaştık kendisiyle. Belki ilk intiba önemliydi ve sevmemiştik birbirimizi. Sonrasında haziran 15’de işe başlamamla aynı ofiste yanyana oturmaya başladık. Ne olduysa ondan sonra oldu. Her geçen gün biraz daha sevdik birbirimizi ve iş hayatı kadar dışarıya da taşıdık muhabbetimizi çok mu samimi açıklamalar oldu acep? 🙂 Merak etmeyin sadece arkadaşız.

Aslında iş ortağıyız. Aynı markaları yönetiyoruz birlikte, birbirimizin eksiklerini tamamlıyoruz belki de bu yüzden göbekten bağlandık diyebilirim. Her gün sabah 9 akşam 6 yanyana otururuz ama ondan sonra akşam olur, hafta sonu olur, sürekli konuşuruz, sabahları işe geç kalsak ilk birbirmize haber veririz. Yani biz aslında gerçekten severiz birbirimizi.

Hani derler ya adam gibi adam, delikanlı adam işte Erdem tam olarak öyle biridir. Derdin mi var, yanındadır, işi mi beceremedin kesin yardım alabilirsin ondan, lansman mı var Erdem kesin yanındadır, hastasındır işe gelememişsindir ilk Erdem arar seni kardeşim nasıl oldun der, kendi işini inci gibi yapar ama o yetmez, işlerinizin arkasında hep bir gizli kahraman vardır ya işte Erdem o kahramandır. Okumaya devam et “Erdem Baltacı”

Sosyal Medya/Dijital Medya Ajanslarının Sundukları Hizmetler

İletişim sektörü son bir kaç yıldır hem teknoloji hem de içerik anlamında çok hızlı bir değişim içinde. Teknolojideki gelişmeler içeriği dönüştürüyor, içerikteki dönüşüm teknolojinin gelişimini etkiliyor. Son beş yıl içinde internet ve mobil iletişim araçlarındaki gelişmeler karşımıza kendine has özellikleri olan yepyeni bir iletişim platformu çıkardı. Bugün sosyal medya adını verdiğimiz bu platform, alıştığımız, ezberlediğimiz iletişim kurallarını altüst ederek öngörülemeyen fırsatlar ve tehditlerle bizi içine çekiyor. Gazetelerin toplam satış rakamları 20 yıldır 4-5 milyon seviyesinde dolaşırken, ülkemizde sadece Facebook’a üye olanların sayısı 25 milyonu buldu. Durum böyle olunca hem firmalar hem de ajanslar tarafında bu mecra üzerine çalışmalar yapılmaya başladı. Sektör çok kısa sürede büyümeye başladı. Bu zaman zarfında da Sosyal Medya, Dijital İletişim, Dijital Pazarlama, İnteraktif Reklam isimleri altında ki mi zaman birbirine benzer ki m zaman birbirinden farklı hizmetler sunan, ki mi zaman geleneksel iletişim geçmişinden güç alan çoğu zaman ise yeni doğmuş çok yeni ajanslarla karşı karşıya gelmeye başladık. Peki durum böyleyken sizin de merak ettiğinizi düşündüğüm bir konu üzerine bir araştırma yapmak istedim. Bu Sosyal Medya, Dijital İletişim, Dijital Pazarlama, İnteraktif Reklam ajansları müşterilerine ne gibi hizmetler sunuyor, müşterileri ile hedef kitlelerini ne gibi taktik ve uygulamalarla bir araya getiriyorlar. Kendimce işlerini beğendiğim birkaç ajansın hizmetlerini sizlerle paylaşıyorum. Bunlara artı olacak birçok ajans da çok benzer hizmetler ile internet iletişim çözümleri sunmaktalar.

Tick Tock Boom Digital PR & Marketing

Halkla İlişkiler Ajansı Ne İş Yapar?

Bu aralar yeni işe başlamamla birlikte insanlara/çevremdekilere ne iş yaptığımı anlatmaya çalışıyorum. Neden mi?

Nerede çalışıyorsun diyenlere; ‘Halkla ilişkiler ajansında çalışıyorum’ diyorum, bunun ardından gelen soru haliyle, ‘Eee peki ne iş yapıyorsunuz?’  oluyor.  Başlıyorum anlatmaya…

Eğer sizin aklınızda da ‘Halkla ilişkiler ajansı ne iş yapar’ gibi bir soru varsa bu sorunun cevabını sizler için İDA (iletişim danışmanlığı şirketleri derneği) üyesi bazı ajansların “hizmetlerimiz” bölümlerinden bulmaya çalıştım. Tabi burada  olaya halkla ilişkilerden öte  iletişim ilişkileri olarak bakmak daha doğru olabilir. Bir okuyalım bakalım neler var neler yokmuş hizmetler arasında;

BERSAY İletişim Danışmanlığı

Danışmanlık Hizmetleri (İletişim mühendisliği)

  • Stratejik planlama ve ölçümleme
  • Liderlik İletişimi Planlaması
  • Yatırımcı ilişkileri yönetimi
  • Uluslararası projeler danışmanlığı
  • Kurumsal sosyal sorumluluk

Uygulamalı İletişim Çözümleri

  • Pazarlama İletişimi
  • Konu Yönetimi
  • Kriz İletişimi
  • Sponsorluk projeleri iletişimi
  • Kurumiçi iletişim
  • Etknlik yönetimi
  • Finansal iletişim

Online İletişim Danışmanlığı

Effect Halkla İlişkiler

  • Kurumsal İletişim Danışmanlığı
  • Finansal İletişim
  • Pazarlama ve Ürün İletişimi
  • Medya İlişkileri
  • Kriz Yönetimi
  • Sponsorluk Yönetimi
  • Etkinlik Yönetimi
  • Uluslararası Halkla İlişkiler
  • Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM)
  • Interaktif Çözümler
  • Araştırma Hizmetleri

Excel İletişim Danışmanlığı

  • Medya İletişimi
  • Kriz & Sorun Yönetimi
  • İçerik Yaratım & Yönetimi
  • Sosyal Sorumluluk Yönetimi
  • Etkinlik Yönetimi
  • Sponsorluk Yönetimi
  • AB Fonları Danışmanlığı
  • Medikal PR
  • Uzmanlık Alanları
  • Kurumsal İletişim
  • Pazarlama İletişimi
  • İç İletişim
  • Kamu İletişimi
  • Lobicilik

Leo PR

  • Kurumsal iletişim
  • Proje Üretimi ve Yönetimi
  • Sosyal Sorumluluk Projeleri
  • Sponsorluk Yönetimi
  • Kurum İçi İletişim
  • Pazarlama İletişimi
  • Medya İletişimi
  • Medya Eğitimi
  • Kriz Yönetimi
  • Etkinlik Yönetimi
  • Dijital PR
  • Medikal PR

MPR Pazarlama Halkla İlişkiler

  • Pazarlama yönelimli halkla ilişkiler
  • Kurumsal iletişim
  • Kurum içi iletişim
  • Kriz yönetimi
  • Medya ilişkileri
  • Sosyal sorumluluk iletişimi
  • Etkileyicileri etkileme yönetimi
  • Gündem yönetimi
  • Etkinlik ve sponsorlok yönetimi
  • Ölçümleme

Zarakol Halkla İlişkiler A.Ş

  • Medya İlişkileri
  • Etkinlik Yönetimi
  • Kriz ve konu yönetimi
  • Kurumsal ve finansal iletişim
  • Marka pazarlama iletişimi
  • Lobi faaliyetleri
  • Dijital medya iletişimi
  • İç İletişim
  • İtibar yönetimi
  • Sponsorluk yönetimi, KSS / STK projeleri
  • Kurumsal film, video üretimi
  • Basın/Yayın: her türlü baskılı malzeme, sektör dergileri, şirket yayınları, sirküler mektup.

Sunulan hizmetler arasında aslında ne kadar çok iş varmış değil mi?  Ben umuyorum ki gelişen iletişim kanalları ile her geçen gün bu hizmet portföyü  biraz daha artacak.

Üniversitelerde ‘teknik geziler’ genelde yararlı olur…

Üniversite eğitimi bireyin eğitim hayatında ki en önemli dönemlerin başında geliyor. Çünkü genellikle bireylerin hayatlarını devam ettirecekleri meslekler hakkında kendilerinin geliştirdikleri eğitim buralarda veriliyor. Ama okulda ki teknik bilgi eğitimi ile sektörel olarak dışarıda uygulanan teorikler arasında kısmı farklılıklar oluşuyor. Tabi ki bu noktada öğrenci milletinin insanları her zaman eğitim aldıkları okulları ya da onlara ders veren hocaları suçluyorlar. ‘Bunlar bize okulda öğretilmedi ki.’. Evet emin olmak gerekir ki birçok farklı derste alınan 4-5 yıllık bir eğitim içinde hem müfredat içi hem de dışarıdaki her an gelişen sektörünüz ile ilgili her şeyin bize/size öğretilmesi mümkün değil. Bu noktada bizlerin elini taşın altına elini sokması gerekmekte. Kısacası her şeyi devletten beklememek lazım.

Ama okulun da bir görevi olarak eğitimini üstlendiği öğrencilerin sektör ile entegresini sağlamak, işin mutfağında neler olup bitiyor diye göstermek, bir nevi mezuniyet sonrasına gençleri hazırlamak olmalı.

Bizde bu doğrultuda geçtiğimiz hafta içinde İzmir’den İstanbul’a Medya Gezisi adı altında bir teknik gezi düzenledik. Bu gezi bizim gibi Halkla ilişkiler ve Reklamcılık bölümü öğrencileri için bence çok faydalı geçti. Çünkü eğitimini aldığımız Halkla ilişkiler/Reklamcılık ve Pazarlama gibi iletişim bilimlerinin şuan mutfak bölümünde yer alan çok etkin kişiyle aynı masada oturma, otururken de sektörlerin geçmişi/şu anı ve geleceğiyle ilgili çok güzel sohbetler yaptık.

İlk günün durağı olarak bizim için mabet sayılabilecek bir yere misafir olduk.  Reklamcılar Derneği ve Reklamcılık Vakfı  adına bizi ağırlayan Sevgili Ömür Hanım, Fisun Hanım ve ve Publicis Yorum’dan Meltem Vardar ile çok güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Bu adres ilerisi için Relamcı olmayı ya da kendini bu alanda geliştirmek isteyen arkadaşlarımız için  iyi bir başlangıçtı. Reklamcılık sektörünün geçmişi/şuanı ve geleceği ile ilgili, bu dernekten ve vakıftan nasıl faydalanabileceğimiz hakkında, sektörde yapılan yarışmalar ve ülkemizin uluslararası reklamcılık alanındaki yeri hakkında çok verimli bir sohbet gerçekleştirdik. Belirtmeliyim ki; Sohbetimiz ikram edilen kurabiyelerden daha tatlıydı 🙂

İkinci günde  ilk önce MARKOM LEO BURNETT  ofisinde Özgün Özkalay’ın ardından ise ZARAKOL İLETİŞİM HİZMETLERİ’nde  usta isim Necla Zarakol’un ofisinde misafiri olduk. Markom Reklamcılığın önemini vurgularken Zarakol iletişim Halkla ilişkilerin önemini vurguladı. Ama Necla Hanım yılların tecrübesi ile daha etkiliydi ki ileride Reklamcı olmayı düşünen bazı arkadaşların bu fikirlerini tekrardan düşünmelerini sağladı. 🙂 Her ne olursa olsun her iki adreste de  bizim için yapılan sohbetin tadı tarif edilemez, öğrendiğimiz bilgilere paha biçilemez. Ev sahipliği için her iki tarafa ve Zarakol’da Necla Hanım’ın yanında çalışan okulumuz  mezunlarından Zeynep Yüksel’e çok teşekkür ederim. Okumaya devam et “Üniversitelerde ‘teknik geziler’ genelde yararlı olur…”