Şimdiye kadar bloğum da ne pek din diyanet ne de pek siyaset muhabbeti yaptım, nedenini niye sini aslında bilemiyorum, belki de yapmalıydım ya da hiç bu işlere bulaşmamalıydım ama bizler sustukça başımıza daha çok şeyler gelmiyor mu? Demek ki asıl olarak bunlara bulaşmamak ya da bulaşmak değil susmamak gerekiyormuş!
Daha bir hafta öncesinde Sarıyer de polislerimiz şehit oldu. İçimiz kan ağladı, her gün acaba doğudan şehit haberi gelecek mi diye endişeli bir beklenti içindeyiz.
Ama terör dışardan gelince en azından karşımızdakileri düşman olarak görebiliriz. Pe ki bunlar vatanımızın içindeki en güzide mevkilere yükselmiş, milyonlarca insanın yüreğinden çıkan kişiler olunca ne demeliyiz onlara?
Halk, televizyonlar, gazeteler …vb… yaklaşık bir yıldır kitlendi, Ergenekon ne olacak diye merak edip duruyor.Onlarca insan sorgulandı,onlarcasını sorgulandı,kimisi içerde rahmetli oldu,on binlerce evrak,dosya,doküman bulundu,ki en önemlisi darbe günlükleri bulundu!
Bunları yapanlar kim,yıllardır halkın en ön saflarında halka kanaat önderi olmuş, son olarak cumhuriyet mitinglerinde halkın en önünde saf tutmuş kişiler.
Pe ki ne diyeceğiz biz bu pek muhterem şahsiyetlere?
Cumhuriyet bekçileri mi desek, Atatürk’ü en çok seven vatan evlatları mı desek, demokrasi savaşçıları da güzel bir isim olabilir ya da yok yok biz bunlara laikliğin koruyucuları diyelim.
Geçen gün yayınlanan dava iddanamesinde yer alan maddeler aşağıda ki gibi;
- Silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek,
- Silahlı terör örgütüne üye olmak,
- Silahlı terör örgütüne yardım etmek,
- Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak veya görev yapmasını engellemeye teşebbüs,
- Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı isyana tahrik,
- Patlayıcı madde bulundurmak, atmak, bu suçlara azmettirmek,
- Danıştay saldırısına ve Cumhuriyet Gazetesine patlayıcı madde atmak suçlarına azmettirmek,
- Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etmek,
- Kişisel verileri kaydetmek,
- Askeri İtaatsizliğe teşvik,
- Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik vb.
Yılarca ülkemizde insanlarımız sınıflara ayrıldı,bunlar tarikatçı,bunlar dinci,bunlar yobaz,bunlar yenilikçi,bunlar cumhuriyetçi,bunlar aydın,bunlar elit… vb…
Pe ki bunlar kim, bu iddeaların asıl muhatabı olanlar kim?
Ben bu ideaların muhatabı olan kişilere inanın yazıklar olsun demekten başka bir şey diyemiyorum açıkçası.
Ulusalcılık bu mu, cumhuriyetçilik bu mu, anayasalcılık bu mu,halkçılık bu mu, demokrasi istemek bu mu ???
Şimdi yargı ikiye ayrıldı; kapatma davasında ki bağımsız siyaset üstü bağımsız yargı, ergenekon davasında ki hükümet yanlısı yargı.
Şimdi medya ikiye ayrıldı; hükümet yanlısı medya yandaş medya ve savunucu medya ama neyi savunucu medya tabi ki Ergenekoncuları!
Artı olarak hangi zihniyet hangi cesaretle yukarda ki iddeaların muhatabı olan kişileri Türkiye Büyük Millet Meclisin de savunma ve koruma yetisini kendin de bulabilir?
Ama di mi bu insanların en büyük suçları; Atatürkçü olmak, cumhuriyetçi olmak, ülkenin satılmasına karşı çıkmak, meydanlarda bayrak taşımak di mi? Hadi canım oradan hadi!
Bugün ki gazetelerde yine boy boy Ergenekon haberleri mevcut,sormak lazım yandaş medya diye tabir edilen tirajı yandaş medya olmayanların onda biri bile olmayan medya kuruluşları bunları yazma cesareti bulabilirken, medyada ki tekel diye adlandırılan ve gerçekleri tamamen bildiği iddea edilen ergenekonun 4silahşörü lakaplı ve onların piyonları niye hiçbir şey yazmıyor anlamış değilim?
Yoksa bugün gazetelerde yazan ergenekonun organizasyon şemasında ki ulusalcı medya oluşturulacak maddesinin içinde ki medya bunlar mı? Yoksa diğer bir maddede geçen kontrol altında sivil toplum kuruluşları oluşturulacak dedikleri stk lar bu cumhuriyet mitinglerinde ki stk lar mı?
Geçiyorum bunların hepsini yazdıkça o kadar çok şey geliyor, o kadar çok şey ortaya çıkıyor ki, artık içimden susmak geliyor.
Ve sadece gülüyorum acınacak halimize gülüyorum…