hepi börtdey tu mi (as)

erdalerdogduve işte o beklenen gün geldi cattı sayın okurlarım suan 25 ocak ama gece 12den sonra 26 ocak 2008 tarihine girdiğimiz andan itibaren erdal erdoğdu yani bendeniz bu dünya derdini çekmeye başlayalı tam tamına 22yıl olmuş olacak…yarın eh artık bugün benim doğum günüm diyebilirim…Rabbime hamdolsun ki bu güne kadar kazasız belasız gelmiş bulunmaktayım…aslında benim dogum günüymüş yok o günmüş bu günmüş pek işim olmaz ama şimdi empati kurmak lazım kendi doğum günümü kendim kutlamazsam baskası niye kutlasın di mi?? 🙂 gecen sene doğum günümü çerkezköy-karaağaç ögrenci yurdunda yaklasık olarak 23kişilik bir arkadaş grubu ve 3katlı bir pasta ile kutlamıştım kanımca bir daha öyle bir doğum günü partim olmaz…

26-ocak-1986 benim dünyaya geldiğim günü gösterir ve rivayetlere göre diz boyu kar olan bir vakitte doğmusum ama bunun tam zıttı bir karaktere sahibim zaten rivayet odur ki yazın doganlar soguk kısın doğanlar sıcak kanlı olurlarmış aman aman diyeyim alın size polemik konusu….ilk-orta-lise-üniversite,spor,müzik,siyaset,din,diyanet diye diye bugünlere geldik hamdolsun…yaşadığım herseyede ne mutlu iyiki diyebiliyorum…Rabbim her daim yar ve yardımcım oldugu sürecede O nun izniyle sırtım yere gelmez.

karayımdır,kuruyumdur ama sempatik kıroyumdur vesselam 🙂

yukardada bahsettim gecen sene yurtta arkadaşlarla kutladık diye o gece yalnız benim doğum günümde kutlanmadı benim hayatımda tanıdığım ve en çok sevdiğim insanlar içinde olan Duygu ATEŞ ve Ebru KAHRAMAN ‘ında doğum günü kutlandı . Ebrunun doğum günü 27si ama duyguyla ben aynı gün doğmusum canım benim bugün onun işyerinin oralardaydım ama görüsemedik.nasip değilmiş…duyguyla aynı gün doğmus olmak bana cok büyük bir seref vermektedir..çünkü onu çok seviyorum…
 duygu-erdal

o benim meleklerimden biri ve her zamanda öyle olacak Allah ın izniyle benim ondan yana süphem yok yani.umarım bu gelecek yeni senemizde güzel saglıklı,mutlu,huzurlu,basarılı,sevdiklerimizle birlikte çok güzel bir sekilde gelir gecer.hatta yıllar o kadar cabuk gecerde yıllar sonra bende bir zamanlar 22 yaşındaydım.demek nasip olur Yeter ki Rabbim doğru yolundan ayırmasın…

ama şimdi size nil karaibrahimgilin bir reklam müziğinin cover versiyonunu eklicem buraya.ben sigara alkol kullanmam ama benim yurdumun zeki insanı güzel bir cover yapmış.bende onu gitar akor sitesinde akor ararken buldum ve cok hosuma gitti..

Oooooooooooooooooooooooooooooooooo  

iyi ki dogdum  gördün mü 22 oldum
killandim, akillandim  bir de biyik biraktim, cakami atiyorum
********************

iyi ki dogdum hovarda bir adam oldum

hatunlarin pesinde aklim hep bu islerde—siniri zorluyorum
********************
kalamam kapali tribunde
o zaman nesesi neresinde
koysalar önüme telleride
sahaya da inerim, söverimde
********************

marlborom var en zor günümde
nefeslendim rahatladim bende
deseler zararli bu meret de
sigarada içerim, alkolde
 oooooo, o o ooo, oooo

nasıl ama 🙂 🙂

biz kutlamalara dün gece basladık bir cok arkadasım helede tarihi net olarak bilmeyenler facebooktan görüpte dün geceden itibaren kutlamaya başladılar ama ben tebrikleri bu gecer 00:00 itibari ile kabul etmeye başlayacağım herkese duyrulur 🙂 aslında buraya neler yazarım neler eklerim ama lafı cokta uzatmak istemiyorum acıkcası..vermek istediğim ana mesajı verdim…yani bugün BENİM ve duygu’nun 🙂 doğum günü hadi cümbür cemaat toplanında bize iyi ki doğdun diyiverin 🙂

zaten amaçta bu değil mi…

  İYİ Kİ DOĞMUSUM İYİ Kİ VARIM 🙂

yeni yemek arşivim…

papatyaprensesmalumunuz gençler blogumun kategoriler kısmına baktığınızda yemek tarifleri diye bir bölüm görüyorsunuz..ben yemek yapmaya ve herkes gibi yemek yemeğe çok meraklı biriyim. yemek için yemek yemek 🙂 yani doymak veya midemi doldurmak için değil 🙂 ben o kategoriden çok güzel tepkiler alıyordum,oktay usta saolsun diyim ben … ama farkettiyseniz uzun bir süredir o kategoriye birseyler eklemiyorum.. nedeni ise; gectiğimiz günlerde tanıstığım ayse ablamın cok güzel cıvıl cıvıl girildiğinde insanı ruhundan ve midesinden yakalayan cok süper bir yemek bloguna sahip olması…ben artık ihtiyaclarımı ordan görüyorum..papatya prenses mahlasıyla actıgı bu blogta her zevke uygun yemecikler bulabilirsiniz…bugünki bu yazıyı yazma amacımda hala bu blogtan haberi olamayan arkadaşların bu möhkem blogtan haberdar olmalrını sağlamak…hadi bakalım beyler bayanlar yelken fora ve ilk liman

papatya-prenses-dünyası  yolculuga baslamak için sadece küçük bir tıklamanız yetecektir……

yazamak’lı çizemek’li Ümraniye..

az önce sevgili kardeşim sinan atayla birlikte yazamak.com’a güzel iki duyuru geçtik bu duyurular istanbul/ümraniye belediyesinin düzenlediği 30 bin ytl ödüllü resim yarısması ve 17 bin 5yüz ytl ödüllü hikaye yazma yarısmaları…bu türlü organizasyonlar benim cok hosuma gidiyor…çünkü 10 yıl önce çöp dagı patlaması faciasıyla türkiye gündemine oturan,varos kimliğiyle zirve yapan,her türlü pis işin merkezi durumunda olan ümraniye’den bugün kültür merkezlerinde her türlü sanat dalı eğitimi veren gercekten hatrı sayılır sanatsal organizasyonlar düzenleyen bir ümraniyeye dönüsmek bir ümraniyeli olarak beni mutlu ediyor ve gelecek içinde ümitlendiriyor aslında…

ümraniye belediyesi

yarısma hakkında geniş bilgi için tıklayınız efenim…

bir diğer yarısmada hikaye yazma yarısması….aman aman diyim ben size amatörler bence bu atmosferin havasını almalısınız 2yarısmanın jürisindede çok büyük profesörler var..sırf onlarla tanısmak için bile bu yarısmalara katılınır…hem böyle böyle profesyonel olur canım..öyle evde kendin yaz kendin çiz nereye kadar…

ümraniye belediyesi

 bu yarısma içinde daha geniş bilgi için çekinmeyin efendim korkmayın tıklayın..bu tıklamanız belki sizi hayallerinize götürcek… 🙂

 güzel kalsın hersey ve herkes…

işiniz mi yok yoksa gıcıkmısınız??

blogosferde nefes almaya başladığım günlerden beri gerek kendi blogumda gerekse neredeyse günlük olarak takip ettiğim onlarca blogta…binlerce tip insanla karsılaşma fırsatı buldum…sırf zevk için insanların dini inançlarına laf edenlerden,siyasi görüşlerde agzına geleni söyleyenlerden,durup dururken hakaret edebilme yeteğine sahip olanlardan …vb… yani ne tip ararsanız…hani burası sanal alem ya hani herkes elini kolunu sallaya sallaya gezebiliyor ya…kimin kimin oldugunu kimse bilmiyor ya…dilediğiniz gibi at kosturun dimi??? delikanlılık mı bu yoksa namusluluk mu??? eğer bunlarla kendinizi savunacaksanız ilk önce adam gibi kendi adınızı koyun yaptıgınız yorumun altına.abuk sabuk değil orjinal mail adreslşerinizi kullanın,

DELİKANLI GİBİ İMZANIZI ATIN SÖYLEDİKLERİNİZİN ALTINA…

sanal alemde geziyorsunuz,bircok sayfalar,siteler,bloglar…vs… karsılasıyorsunuz… işinize geldimi bir baslıgı göklere çıkartıyorsunuz,işinize gelmedi mi o yazıyı yazanın yada o yazının altına yorum yapan diğer kişilerin insan olduğunu unutarak ağzınıza geleni söyleyebiliyorsunuz…

SORMASI AYIP KİMSİNİZ SİZ???

 bu hakkı size kim veriyor…

ya geldiniz baktınız başlık hoşunuza gitti yada gitmedi,bu beni ilgilendirmez.hosunuza giderse yorumunuzu beğenilerinizi yazarsınız,gitmezse elestirisiniz,ama kimseye sahte kimlikler altında hakaret edercesine konuşamazsınız…

bu blog benim,bakın yukarda benim adım yazıyor ve o ad benim Türkiye Cumhuriyeti devletine kayıtlı oldugum ad..burada yazdıgım seyler beni bağlar,istediğim sekilde yazarım, çizerim,karalarım ama burda ben küfür veya hakaret etmiyorsam,kimsede bana ne hakaret edebilir nede yazdıklarıma niye böyle yazıyorsun diye karışabilir…

kimse sanal alemde sanal kahramanlık yapmaya kalkmasın!

bunu anlayabiliyorsanız,sizinle aynı referans çerçevesinde buluşabiliyoruz demektir.

hat sanatı…

ahmet demir hat sanatıbenim genel olarak tüm sanat dallarına olmakla birlikte geleneksel sanat dallarına karsı cok büyük bir hayranlığım var,işte hat olsun,ebru olsun,tezhip olsun,minyatür olsun sanki bunların içinde kendimi buluyorum…keske bunlardan biriyle ilgilenebilcek kadar yeteneğim olsa ama malesef yok…ben anca izliyeciyim…işte bunlardan biri olan hat sanatıyla ilgili bi sayfa hazırlamak istedim..çünkü şimdi bakıyorum ki bizim geçmişimle bağımız her gecen gün azalmakta,işte bizim tarihimizin alfabesi içinde olan bu sanat dalları birkaç gönüllü dernek yada birkaç belediyenin halk eğitim merkezleri içerisinde kalmış..sergiler desek sadece ramazandan ramazana açılır olmus…bugun sultan ahmete filan gittiğimde turistlerin bunlara karsı olan merakını görüyorum bizim meraksızlığımızı ise esefle kınıyorum…bu sanat dalları inanıyorum ki o kadar kolay bulunmadılar ve o kadar kolay bir şekildede ortadan kalmayacaklar…artık bizler üzerimize düseni yapacağız ve takdiri de en büyük ve en yüce takdir sahibi’ne bırakacağız… iyi okumalar…

ilk olarak;

HÜSN-İ HAT VE TARİHÇESİ

Arapça ‘hatt’ mastarından türeyen ve “yazı, çizgi; çığır, yol” manalarına gelen “hat” kelimesi terim olarak “Arap yazısını estetik ölçülere bağlı kalıp güzel bir şekilde yazma sanatı (Hüsn-i Hat)” anlamında kullanılmıştır. Kaynaklarda genellikle “cismani aletlerle meydana getirilen ruhani bir hendesedir” şeklinde tarif edilen hat sanatı, bu tarife uygun bir estetik anlayış çerçevesinde yüzyıllar boyunca gelişerek süregelmiştir. Okumaya devam et “hat sanatı…”

sonunda KABADAYI yı izledim

kabadayıbu aralar ne halde oldugumu ne siz sorun ne ben söyleyeyim..kafayı yememek için agzımı elimi kolumu bağladım durdum bekliyorum,ne zaman aradan sıyrılıp kurtulcaklar diye..gerek haftasonu gerekse yılbası tatili akabinde 4gün yurtta odamda yattım durdum…dün gecede yardımıma arkadaslarım yetişti ve beni sinemaya davet ettiler ve bende balıklama atladım davete..ve uzun zamandır izlemek istediğim kabadayı filmini izleme fırsatı buldum ve ne yalan söyleyeyim cok beğendim filmi.gercekten cok güzel bir film çekmişler zaten içinde şener şen yokmu aman aman diyim ben size…film süper olmus..ki filmde bir karaca varki ondan hiç bahsetmiyim..gidip izleyince görceksiniz onu…oyuncuların hepsi 10 numaraydı..kenan imirzalıoğlu bana benim psikopatlıklarımı hatırlattı…ama o silah kullanıyor benimkiler tamamen güreş tekniklerime dayalı…film bence gidilesi görülesi ve izlenilesi bir film..şiddetle tavsiye ederim..vizyondan cıkmadan yada filmin cılkı cıkmadan bir kosu en yakın sinemaya gidip izleyiniz…