Her yıl olduğu gibi yine bir üniversite tercih dönemindeyiz. Son bir hafta on gündür bu konuyla ilgili aldığım mailler artmaya başladı. Hangi üniversiteyi seçelim, hangi bölümü okumalıyım, özel üniversite mi yoksa devlet mi, burslu vakıf üniversitesi yazsam acaba bursum kesilir mi.. ve benzeri birçok soru alıyorum. Arkadaşlarımın akıllarındaki düşünceleri yıllar önce yaşamış bir ağabeyleri olarak birçoğuna bilgim ve tecrübem yettiğince cevaplar vermeye çalışıyorum. Ama yeterlidir ama yetersizdir orasını bilemiyorum.
Eminim ki bana geldiği kadar, diğer arkadaşlarıma da benzer sorular geliyordur. Ama unutulmaması gereken bir konu var ki bizlerin tüm okulları, okulların tüm bölümlerini, bölümlerdeki hocaların hepsini bilmek gibi bir lüksümüz yok. Anca o okullara gittiysek ya da tanıdıklarımız varsa, okullar hakkında bilgimiz varsa okullar hakkında bilgi verebiliyoruz.
Ama burada benden ya da bizden bilgi istemekten önce oturup ilk önce kendinizle bir konuşun, 10 yıl sonra, 20 yıl sonra nerede olmak istediğinizi, neler yapmak istediğinizi düşünün, sonrasında ailenizle oturun, plan ve programınızı yapın. Şehir dışına mı gideceksiniz, vakıf üniversitesi yazarsanız kaç paraya mal olur, gittiğiniz bölüm sizi geleceğe taşır mı bunları detaylıca konuşun. Sonra gitmeyi düşündüğünüz okulları, bölümleri internette bir aratın, sözlüklerde, forumlarda, foursquarede, facebookta, twitterda okul öğrencileri ya da diğer kişiler neler paylaşmış bir bakın. Bu bence sizlere okul hakkında çok güzel bilgiler sunacaktır. Bütün okullar artık devlet üniversiteleri bile öğrenci alabilmek için iletişim faaliyetleri yürütüp sizlerin gözünü boyamaya çalışıyor ama ölçütünüz ondan öte o okulların ekosisteminde yaşayanların yorumları, paylaşımları olsun. Eğer mezunları ya da öğrencileri okul hakkında iyi diyorsa iyidir, eğer kötü diyorsa o okul hakkında bir düşünmek gerekebilir. Aynı şeyi bölümler özelinde de yapın. Hangi bölümü okumayı planlıyorsanız o bölümün mezunları neler demiş bir araştırın. Sonra kararınızı verin.
- Ülkemizde iyi okullar, iyi bölümler var ama ben bu takıntıyı anlayamıyorum, ben lisans eğitimimi bir vakıf üniversitesinde okudum. Daha mezun olmadan iş teklifleri almaya başlamıştım, iş hayatımda kimse bana nereden mezunsun diye bile sormadı. Ya da arada bir iş ilanlarını kontrol ediyorum hiçbirinde ille şu okul mezunu olsun yazmıyor. Çünkü artık bu bloklar kırıldı. Artık okul özelinde kaliteden öte birey özelinde kalite aranıyor. Kendini geliştirmiş bireyler hayatın her aşamasında tercih ediliyor hatta seçilen taraf olmaktan öte seçen taraf oluyorlar. Bu konuyla ilgili olarak, Öğrenciyken Farklılık Yaratmak ve Üniversite’yi kazandık ya sonrası… yazılarımı okuyabilirsiniz.
- Soru: Eğer şu bölümü okursam iş bulabilir miyim? El-cevap: Ülkemizde acaba kaç bölümde iş garantisi var? Hangi okulun, hangi bölümünü bitirirsen banko iş bulursun ya da mezun olduğunda gerçekten o işi yapmak isteyecek misin? Soruya soruyla cevap çoğu zaman rahatsız etse de bence doğru düşünceyi bulmaya yardımcı oluyor. Belki eczacılık bitirip gazetecilik yapmak isteyeceksin, belki ziraat mühendisliği okuyup reklam ajansında metin yazarı olacaksın ya da xyz okulunun endüstri mühendisliğini bitirip işsiz kalacaksın! Bunlar olabilecek şeyler, o yüzden en başta ne yapmak istediğine kendi başınıza karar vermek zorundasınız.
Buraya kadar olan kısmı genel olarak tüm arkadaşlarımı ilgilendirir nitelikteydi diye düşünüyorum. İşimden ve bloğumdaki yazıların içeriğinden dolayı, bana en çok iletişim fakülteleri hakkında sorular geliyor. Halkla ilişkiler mi yoksa reklamcılık mı? Reklamcı olmak için hangi bölümü okumalıyım? Halkla ilişkiler okusam iş bulabilir miyim? Radyo TV okusam reklamcı olabilir miyim vb.
İletişim fakültesi, halkla ilişkiler, halkla ilişkiler ve reklamcılık, reklamcılık, halkla ilişkiler ve tanıtım ve benzeri bölümler üniversitede okuyabileceğiniz en güzel, zevkli, eğlenceli fakülte ve bölümler arasındadır. O yüzden ben ilgili arkadaşlarımın okumasını tavsiye ederim. Okuduğunuza bence pişman olmazsınız ama bu işi seviyorsanız, bu işin nazını, kaprisini çekmeyi göze alıyorsanız! Sırf sözelci olup, bu bölüm tutuyor diye yazarsanız o zaman size zulüm gelebilir. Çünkü iletişim bilimleri, sosyallik ister, sosyal ve pratik zeka ister, entellektüellik ister, sürekli gelişim ister, el kahrına sabır göstermeyi ister. Unutmamak gerekir ki “İletişim Sektörlerinin Geleceği Zeki ve Etkin Beyinlerde“dedir yani sizlerde yani yarın bu işin okulunu okuyacak arkadaşlarımdadır. Durum böyleyken “İletişim Öğrencileri Neden Karamsar” olsun ki? Tabi burada da arkadaşlarımın farklılık yaratması gerekmektedir çünkü sektörün maalesef mezun olan her öğrenciye iş verebilecek büyüklükte bir potansiyeli yoktur ama unutmayın her zaman “Erken kalkan yol alır…“
Umuyorum yazdıklarım az da olsa sizlere fayda sağlar.
Hepinize bu zorlu yolunuzda başarılar dilerim.
Merhaba, öncelikle yazınızı çok beğendim. Ben Ankara Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım’ı tutturdurm, çeşitli nedenlerden dolayı 3 sene sonra üniversite sınavına girdim ve kazandım.. Sizce hazırlık okumalımıyım yani 25-26 yaşında mezun olmak bu işte beni sıkıntıya atar mı. Bu okul diploması bana diğer üniversitelere göre avantaj sağlar mı saygılar..Bu arada photoshop gibi programlara ve yabancı dile merakım çok fazla
Mehmet Selam, ben lisede hazırlık okudum, liseden sonra 1 yıl hafta içi dersaneye gittim, ardından 2 yıl önlisans okudum, sonra lisans eğitimimi kazandım ve üniversitede tekrardan hazırlık okudum. Yani üç aşağı beş yukarı ben de yaşıtlarıma göre 3 yıl kaybettim. Bu sorun değil, ilim öğrenmenin yaşı olmaz. Bunda da vardır bir hayır de ve yoluna bak! Emin ol güzel olacaktır. Eğer ingilizce hazırlığı geçebilecek kadar ingilizcen varsa bence sınava girmekte fayda var, benim okulumun eğitim dili ingilizceydi o yüzden hazırlık okudum ama Ankara’da böyle bir şey yok. O yüzden geçebilirsen geç, ama geçemezsen moralini bozma, çünkü hazırlık sınıfı evlilikteki balayı gibidir, eğlencelidir, güzeldir, hazırlayıcıdır.. Okuluna gelince, “Ankara İLEF benim hayallerimin okuludur.” Bilmem anlatabildim mi? 🙂 Okulun ve okuldaki hocaların kıymetini ve hakkını bilerek okursan seni pişman etmezler. Yolun açık ve başarılı ola..
Merhaba Kolay gelsin Bursa Tabela Reklam bölümü öğrencisi olarak bu analiz şeklini gerçekten takdir ettim. Daha önceleri böyle bişey olduğunu bilseydim her şey daha farklı olabilirdi. Size de bu arada çok teşekkür ederim sayenizde aydınlanma dediğimiz bu kavramın yapıtlarını ve vasıflarını taşıyorsunuz.