Dijital İletişim Atölyesi, iletişim sektörüne yeni bir soluk olsun

Size güzel bir haber vermek istiyorum. İletişim sektörü geçtiğimiz günlerde yepyeni bir ajans kazandı. Bu ajansın benim için en büyük özelliği benim üniversite bitirme ödevimin uzun yıllar sonra çok sevdiğim, uzun yılardır birlikte çalıştığım iki dostum, kardeşim, ağabeyim tarafından hayata geçirilmiş olması. Dijital İletişim Atölyesi yani DİA ‘nın temeli uzun yıllar önce benim tarafımdan atıldı ama mevcut görevlerimden dolayı hep köşede bekleyen bir fikir olarak kalmıştı. Bugünse gerek ajans tarafında gerekse kurum tarafında uzun yıllardır markalara iletişim hizmetleri sunan ekipler içinde yer alan Sevgili Hamza Şamlıoğlu’nun ajans başkanlığında, üniversiteden sınıf arkadaşım, kurumsal pazarlama dehası Sevgili Doğan Balcan‘ın ajans başkan yardımcılığında yeni yılla birlikte hizmet vermeye başladığı Privia Security, PriviaHub, Zemana, deepware, berqnet, bulutklinik ve Avelieer markalarıyla iletişim sektörüne giriş yaptı.

Hamza abi ve Doğan markalara, Medya iletişimi, Etkinlik Yönetimi, Sosyal Medya İletişimi, Dijital Reklam Yönetimi, Online Montioring, Grafik Tasarım, Web Tasarım ve Kodlama, Arama Motoru Optimizasyonu, Video – Prodüksiyon gibi hizmetleri vermeyi hedeflemişler ama ben sonuna kadar inanıyorum ki ilerleyen süreçte bu hizmet başlıkları artacaktır ve Dijital İletişim Atölyesi (DiA), kurduğu uzman ekibiyle de sektörde farklılaşmayı başaracaktır.

Sevgili abim, Hamza Şamlıoğlu ajansı hakkında, “Uzun yıllardır farklı sektörlerde önemli projeler yürüten bir ekip olarak bir araya gelerek DİA’yı kurmaya karar verirken amacımız markalara ve kreatif özellikli çalışanlara sınırsızca hayal kurabileceği ve hedeflerini gerçekleştirebilecekleri bir ajans deneyimi sunmak oldu. DİA’nın işleyiş süreçlerini de tamamen bu fikre uygun şekilde kurguladık. DİA; markaların dilinden konuşan, onların hedeflerini anlayan ve bu yolda markalara yeni bir vizyon sunabilmek adına fikirler üretme heyecanı taşıyan bir ekip ile yola çıktı. Bunun yanında genç yaratıcı insan kaynağının markalar ile amaç birliği içinde özgürce hayal ettikleri projeleri hayata geçirebileceği, alanında deneyimli ve öğretmeye istekli  “ustaların” öğrenmeye hevesli genç “çıraklar” ile birlikte markalar için değer ürettiği bir çalışma alanı yaratmayı hedefliyoruz. Çünkü biz Dijital İletişim Atölyesi olarak, iletişimde usta çırak ilişkisinin önemine inanıyoruz.” demiş.

Yolun bahtın açık olsun DİA, güzel işler yap, etik davran, sektöre katma değerli işler ve mutlu çalışanlar kat.

İletişim Ajansı Çalışanları vs Kurumsal Taraf

İletişim ajanslarında çalışanlar ile kurumsal tarafta, kurumsal iletişim, kurumsal pazarlama vb. departmanlarda çalışanlar arasındaki diyalog herhal sektör kurulduğu günden beri kedi ve fare gibidir. Her ne hikmetse o yıldızlar hiç barışmaz. (İstisnalar her zaman vardır ama kaide maalesef bozulamıyor)

Ajans tarafında kötü çalışanlar her zaman olur, sektörün işçi dönüşüm hızı zaten bunu gösteren bir kanıttır. Ama ajanstaki kötü bir çalışanın açığını kapatabilecek muhakkak birileri vardır, önce yan masadan yardım istenir, gerekirse bütün ajans bir araya gelir çalışır, baktılar iş olmuyor ajans yönetimi, başkan dahil oturur işi yapar ve götürür müşteriye sunar.

Ama kurumsal taraftaki kişilerin eksiklerini nasıl kapatacağız? İletişimin ne olduğunu bilmeyen, halkla ilişkiler ajansı ne iş yapar  ya da ne bileyim sosyal medya ajansı ne iş yapar  bilmeyen kişilerin kurumsal iletişimi yönetmeleri ne kadar doğru ya da ne kadar kabul edilebilir? Geçtiğimiz dönemde yaşadığım bir olaydan esinlenip Müşteri Ne İster? diye bir yazı yazmıştım. Müşteri bu sektörde ajansın hizmet portföyü dahilindeki her şeyi isteyebilir bu sonuna kadar hakkıdır, ama burada ajansına, ajanstaki marka ekibine güvenmesi de ajans tarafindekilerin en büyük isteğidir. Bunun ötesinde ajansla birlikte gerektiğinde aynı masada çalışabilen, bilmediğini öğrenen, bildiğini öğreten kurumsalcı candır, canandır. Ama karşılıklı ilişkide pürüzler yaşanılıp birde araya o üstün ego takıntıları, hiçbir şeyi bilmeme cahillikleri, işin içine kendi elleriyle ettikten sonra “parayı veren olma” kozunu kullanma nezaketsizlikleri girince işte bu sektör ajans tarafındakiler için çekilmez oluyor değil mi?  Okumaya devam et “İletişim Ajansı Çalışanları vs Kurumsal Taraf”