Öncelikle Genç Kırmızı’da birincilik ödülü alma başarısını gösteren Yaşar Üniversiteli arkadaşlarımı tebrik ederim. Gerçekten güzel bir görsel, güzel bir metinle birinciliği hak etmişler. Böyle bir briefle gerçekte var olan ama birçoğumuzun görmezden geldiği hatta farkında dahi olmadığı bir durumu da gün yüzüne çıkartmaya çalışanlara da teşekkür ederim. Aktif Gelişim Derneği Genç Kırmızı İletişim Briefini incelediğimde gerçekten çok güzel tespitler gördüm, ödül kazanan ekip de istekleri iyi karşılamış.
Hem bu briefle hem de bu işle anlatılmak istenilen konu benim uzun süredir zihnimde olan ve mümkün oldukça derslerimde anlatmaya çalıştığım bir konu. Bugün sizlerle de paylaşmak istedim. Sosyal medya doğası ve varoluşu gereği, insanların sosyal hayatlarını medyaya entegre etmesi ile doğdu, teknolojik gelişmelerle desteklenerek büyüdü, bu günlere geldi ve hayatımızda önemli bir yer aldı.
İlk başlarda iletişimcilerin hedef kitlelerden daha fazla data alabilmek için pohpohladığı ve kişileri, kurumları içine çekmek için çalıştığı bu medya bence artık kullanıcılar tarafından fazla kullanılan hatta alışkanlık haline gelmiş, ileriki dönemlerde hastalık haline dönüşebilecek bir seviyeye geldi. Ben kesinlikle kimseye sosyal medya kullanmayın diyemem, nihayetinde ben de kısmen hayatımı internet evreni üzerinden kazanıyorum ama yukarıdaki görselde anlatılmak istendiği gibi size bu konuda bazı tavsiyelerde bulunabilirim diye düşünüyorum. Okumaya devam et “Sosyalleşeceğim derken hayatı kaçırma!”