Neredeyse her iletişim çalışması beraberinde bir takip, ölçümleme sistemini de yanında getirir.
Reklam ajansı ya da reklam veren, reklamlarının yayınlanıp yayınlamadığını, PR ajansı ya da kurumsal iletişim ekibi gönderilen bültenin yansıma alıp almadığını veya ilgili sektördeki konuşulan konuların takibini, kontrolünü çeşitli sistemler üzerinden gerçekleştirirler. Dijital medya iletişimi de gelişmeye başladığı günden bugüne kontrol ve takip sistemi ihtiyacını da yanında getirdi. Ama dijital ya da sosyal medya iletişiminin takibini yaparken en önemli nokta markanın paylaştığı mesajlardan daha öte hedef kitlelerin markanın, ürünün ya da hizmetin hakkında neler konuştuklarını takip edebilmektir. Ve dijital medya takibi yapan sistemler de bize bu imkanı sağlayarak, anlık olarak hakkımızda konuşulan tüm “public” (herkese açık olarak paylaşılmış) datayı bize verebiliyorlar. Bu da bize, hangi kanallarda hedef kitlelerimizin olduğu, hangi mecralarda iletişim yatırımı yapmamız gerektiği, olumlu ve negatif paylaşımları iyi yorumlayarak güçlü ve zayıf yanlarımızın neler olduğu vb. birçok dataya sahip olma imkanı veriyor. (Ki her ne kadar markalar bunu görmezden gelse de.. ) Okumaya devam et “Dijital İletişimin Olmazsa Olmazı; Dijital Medya Takip”