Neredeyse her iletişim çalışması beraberinde bir takip, ölçümleme sistemini de yanında getirir.
Reklam ajansı ya da reklam veren, reklamlarının yayınlanıp yayınlamadığını, PR ajansı ya da kurumsal iletişim ekibi gönderilen bültenin yansıma alıp almadığını veya ilgili sektördeki konuşulan konuların takibini, kontrolünü çeşitli sistemler üzerinden gerçekleştirirler. Dijital medya iletişimi de gelişmeye başladığı günden bugüne kontrol ve takip sistemi ihtiyacını da yanında getirdi. Ama dijital ya da sosyal medya iletişiminin takibini yaparken en önemli nokta markanın paylaştığı mesajlardan daha öte hedef kitlelerin markanın, ürünün ya da hizmetin hakkında neler konuştuklarını takip edebilmektir. Ve dijital medya takibi yapan sistemler de bize bu imkanı sağlayarak, anlık olarak hakkımızda konuşulan tüm “public” (herkese açık olarak paylaşılmış) datayı bize verebiliyorlar. Bu da bize, hangi kanallarda hedef kitlelerimizin olduğu, hangi mecralarda iletişim yatırımı yapmamız gerektiği, olumlu ve negatif paylaşımları iyi yorumlayarak güçlü ve zayıf yanlarımızın neler olduğu vb. birçok dataya sahip olma imkanı veriyor. (Ki her ne kadar markalar bunu görmezden gelse de.. )
Geçtiğimiz günlerde IBM’in davetlisi olarak IBM Social Command Center tanıtım etkinliğine katıldım.
Orada gerek IBM yetkilileri gerekse diğer katılımcılarla online dünyada medya takibi yapmanın önemi ve imkanları üzerine konuşuldu.
Ülkemizde gerek yerli gerekse uluslararası seviyede birçok dijital medya takibi hizmeti sunan marka var. Bunda hepimiz hemfikiriz. IBM bu alana getirdiği yeniliği, tamamen IBM’in dünyadaki gücüyle eşleştirip, bu güce binaen iyi bir iş ortaya çıkardıklarını ve iyi hizmet verdiklerini söylüyorlar. Ama Türkçe gibi, anlam muğlaklıkları barındıran bir dilde bu hizmeti vermenin ya da vermeye talip olmanın zorluğunun da farkında olduklarını düşünüyorum.
IBM Social Command Center hakkında detaylı bilgi aşağıdaki gibidir. Eğer ilginizi çeker ve kullanmak isterseniz hem Türkçe’de kendini geliştirmesi hem de pazara yayılması için biraz daha beklemeniz gerektiğini söylemeyelim.
Bersay’dan gelen bilgi notu: “Sosyal medyanın oldukça hızlı büyümesi ile artık şirketler açısından sosyal medyada yaşananları canlı bir şekilde takip etmek kritik başarı faktörü konumuna geldi. İnsanlar sosyal medya kanalları üzerinde sürekli olarak markalar, ürünler, hizmetler hakkında konuşuyor ve bu diyaloglar çok hızlı bir şekilde gelişiyor. Bu durum şirketlere araştırmak ve analiz etmek üzere oldukça derin bir bilgi kaynağı sunuyor.
Bu kapsamda IBM, firmaların sosyal medyada yaşanan gelişmeleri canlı olarak izleyebilecekleri ve aksiyon alabilecekleri Social Command Center’ı hayata geçiriyor. Bulut temelli çözümler sunan, sosyal medya verileri dışında cognitive teknolojisi sayesinde gerçek zamanlı analitik verilerinden yararlanan Social Command Center Twitter, Facebook, Vine, instagram, Tumblr, Google, Youtube gibi kanallardan elde edilen verileri hem ham halde, hem de veri analiz uzmanı olmayan profesyonellerin anlayabileceği görsel tasarım odaklı biçimde kullanıcılara sunabiliyor. Social Command Center’ın kriz takibi, markalaştırma, marka ve tüketici arasında kurulan entegrasyon ile markayı geliştirme, kampanya takibi, satış noktası bağlantısı, ürün lansmanı, rekabetçi zeka, çalışan sadakati, keşif/inovasyon, müşteri deneyimi, pazarlama etkinlikleri, IBM Watson ile kognitif çağrı merkezleri gibi birçok kullanım alanı bulunuyor.”