Evet efenim, bundan çok zaman önce, mekanlarımız ve sohbetlerimiz diye bir yazı yazmış ve o yazımda, bilhassa kendimin ve benden yola çıkarak bir çok insanın çeşitli yerlerde maruz kaldığı :)) bazı zorunlu muhabbetlerden bahsetmistim. Dün de otobüste bir dialoğu dinleme şansım oldu. Arkamda oturan iki amca ki onlara 2 genç yer vermesine karşın, bakın bakın ne kadar iyi yetiştirilmiş gençler var, annelerine babalarına helal olsun ama geçenlerde ………… diye bir muhabbete başladılar…
A: Azizim geçen sabah şuradan otobüse bindim, bilerek 2 tane gencin başına gittim dikildim ama hiç umurlarında olmadı, kalkıp bi yer vermediler, onlar adına ben utandım, böyle gençlik olmaz ki…
B: Hocam öyle düşünme artık okullar öyle kolay değil, benim 2 tane cocuğum üniversitede okuyorlar, ki mi zaman ders çalışmaktan hiç uyumadan okula gidiyolar, ders başlamadan 2 saat önce yola çıkıyolar, yorgun bitkin, otobüste bi yere oturmuşlarsa o halle nasıl kalkıp yer versinler, bi de çoğumuz işe gidip akşama kadar koltuklarımızda oturuyoruz, onlar akşama kadar ders dinleyeceğiz diye kafa patlatıyolar. Senin gibi düşünmemek lazım…
A: Abicim sen de haklısın ama benim başına gittiklerim daha liseliydi, hani üniversiteli olsa bi nebze.
B: Bu da yanlış bence, tamam liseli ama sırtında koca bi canta var, bilir misin ki, iyi mi kötü mü, hasta mı, yorgun mu, ayakta duracak hali var mı? çoğumuz onları yer vermiyor deyince eleştiririz, yer verince teşekkür bile etmez, çocuğum çantanı ver istersen diye sormayız??? Onlar da bize yer vermez bu kadar basit.
..
..
..
Bu dialog böyle devam etti. Ben hasta olana kadar otobüste oturduğumu hatırlamam ki birine yer vereyim. Mümkün oldukça otobüste minibüste ayakta dururdum. Çünkü her zaman her yerde bir yaşlı, bir bayan, bir hamile olur. Ama hasta olduktan sonra, anladım ki, gençlerinde oturmaya hakkı var, benim bel fıtığım vardı, o zaman beni görenler bilirler, ayaklarımın üstüne basamıyordum, yürüyemiyordum, ağrılardan yerimde ayakta duramıyordum. Ama kimse bilmez ki bu çocuğun ne var, hasta mı, dışardan ben belli etmediğim sürece kimse anlayamazdı, tabi topalladığımı görmezlerse. Taki bir gün, benim otobüste ayakta kaldığım bi vakit, ANNELR HİSSEDER yazımda belirttiğim üzere. Bi hanım teyzem bana yer verene kadar :'(
Ve gerçekten hastalığı bırakalım, çoğu zaman okula 1-2 saat uykuyla ya da hiç uyumadan gidiyorum. Okuldan dönüste beynim saman yığınına dönüyor, buna rağmen bi bayanın yanına otururken de sormadan oturmam, bi yaşlı gördü mü, mümkün oldukça oturmak isteyip istemediğini sorarım..
Ama onlarda gençlere karşı anlayışlı olmalılar, Eğer ayakta duracak kadar halleri yoksa evlerinde otursunlar diye bir şey demek istemiyorum ama bazen öyle insanlarla karşılaşıyorum ki!!!