Güzel günlerdeyiz. Hicri yıla göre Muharrem ayının 10. günü ve sonrası Aşure dönemi olarak kutlanıyor. Pişirilen aşureler ile aynı kurban da olduğu gibi toplumun damakları lezzetleniyor. Kimisi çorba diyor, kimisi aşure, aynı kimisinin ramazan kimisinin muharrem orucu tutup aynı toplumun birer parçası olduğu gibi. Böyle günlerde paylaşım ruhu yeniden hatırlanıyor. Farklı toplumsal ögeler, gruplar, düşünceler yaşayışlar bir araya geliyor. Aynı aşuredeki farklı tatların bir araya gelerek mükemmel bir lezzeti oluşturduğu gibi.
Bulunduğum ortamda siyaset konuşulmaya başlandığı, sağcılıktan solculuktan, kürtçülükten türkçülükten bahsedilip ortam militarize edilmeye çalışıldığı zaman türlü yemeğinden esinlenerek verdiğim bir örnek vardır. Bu yazımda o örneğimi aşure üzerinden sizinle paylaşmaya çalışacağım.
Sen sağcısın, sen solcusun, sen namaz kılıyorsun yobazsın, sen her akşam kafayı çekiyorsun ayyaşsın..
Herhal insanlar ilk olarak topluluk halinde yaşamaya başladığı günden beri, sen ya da ben, biz ya da siz, bizler ya da ötekiler gibi kavramlar bence hep vardı. Dün vardı, bugün var ve yarın da olacak. Okumaya devam et “Toplumun olması gereken halidir, Aşure!”