Ümraniye Meydan İstanbul AVM’de Can Güvenliğiniz Yok!

umraniye meydan avm_127.09.2014 Cumartesi akşamı saat 18.00 civarında kardeşimden bir telefon aldım, çocuk feryat figan bir şekilde “abi koş yetiş, önümüzü kestiler abi, bıçakları var abi koşş” diyordu telefonda, “oğlum nerdesiniz dedim, real meydandayız (Ümraniye Meydan İstanbul AVM) abi, çok kötüyüz çabuk gel” dedi, evden nasıl çıktığımı anlatamam. Çevre yolu üzerinden, yine meydan, Buyaka ve IKEA yüzünden olan dehşet trafiği nasıl geçtiğimi hatırlamıyorum.

Cumartesi günü kardeşim ve sınıf arkadaşı, bayram alışverişi için Meydan’a gidiyorlar, kardeşimin anlattığına göre YKM mağazasından çıktıktan resimde benim kırmızı ile işaretlediğim yerde, sonra 3-4 kişilik bir grup, siz buralarda ne dolaşıyorsunuz, burası bizim mahallemiz, bizim kız kardeşlerimize mi bakıyorsunuz siz deyip kardeşime ve arkadaşına saldırıyorlar. Arkadaşını yumrukluyorlar, kardeşime yumruk atıyorlar, sağ bacağının baldır bölümünde yaklaşık 10 cm’lik bir çizik var, nasıl olduğunu anlamamış. Tam o esnada güvenlik geliyor ve ayırıyor. Saldıran çocukları bırakıyor, bizimkileri de meydanın ortasına kadar getirip, bırakıyorlar. Ben Ümraniye çarşı’da oturuyorum, oradan meydan’a giderken neyle karşılaşacağımı, yetişip, yetişemeyeceğimi bilemediğim için, civarda oturan benden daha çabuk gidebileceğine inandığım herkese haber verdim. 

Ben yoldayken kardeşim tekrardan aradı, abi güvenlikler geldi, çocukları buradan gönderdi, bizi de bıraktı dedi. Ben de kardeşime hemen en yakınında olan mağazaya girmesini ve beni orada beklemesini söyledim.

Ben gidene kadar kuzenim çoktan gitmiş ve kardeşimle, arkadaşını restoranların olduğu  bölüme almıştı. Ardından biz gittik, kardeşim de arkadaşı da resmen titriyorlar.

Sonrasında dayım geldi, kardeşimin arkadaşıyla birlikte güvenliklere gidip konuştular.

Güvenliğin dayıma dedikleri; “abi, bunlar bu civarın çocukları, bunlar ceplerinde bıçakla dolaşırlar, valla biz bile korkuyoruz, bunlara bir şey yapsak, akşam iş çıkışına beklerler, bizi bile bıçaklarlar, ama çocuklar çok küçüktü o yüzden bıraktık, siz şikayetçi olsanız da polis bulamaz, bulsa da zaten küçük oldukları için bırakır.”

Sonrasında ben arkadaşlarımla, civarı dolaşmaya başladım, belki kardeşimi darp eden çocukları buluruz diye. İçiniz rahat olsun, bizim barbarlıkla işimiz olmaz, çocuklara bir şey yapacak değildik, sadece kollarından tutup, polisi çağırıp kendilerinden şikayetçi olacaktık.

Kardeşimin tarifi üzerine 1 kırmızı montlu, bir koyu renk montlu, yanlarında tasmasız bir Alman kurduyla dolaşan tahmini 17-18 yaşlarında 2 kişiyi güvenlik görevlilerinin hemen önünde çevirdik.

Ve güvenlik hemen bize müdahale edip, diğer ekip arkadaşını ve yöneticileri olduğunu düşündüğüm birini çağırdı.

Ben de o arada kardeşimi çağırıp, kendilerini darp edenlerin o kişiler olup olmadığını sordum, kardeşim bunlar değil deyince zaten arkadaşları bıraktık.

Bundan sonra o güvenlik ekibindeki arkadaşlarla olan diyaloğumuz gerçekten bu tesis içinde zerre miktarı can güvenliğimizin olmadığını gösterdi bize. Hatta geçtiğimiz günlerde yazdığım, Eleman bu, markayı vezir de eder rezil de! yazısında anlatmaya çalıştığım elemanlar gibi, bilgisizlik, ilgisizlik ve yetersizlikleri ile güvenlikçiler Meydan İstanbul AVM’nin bizdeki tüm marka ve güven değerlerini sıfırladılar.

Nasıl mı?

Meydan AVM’yi bilmeyen görselden tesisi görebilirler, bu tesis muhtelif yerlerinden elini kolunu sallayanın girebileceği bir açık tesis.

Yani cebinde silah olan da, bıçak olan da buraya girebilir. Zayıf ve yetersiz bir güvenlik karşısında da her istediğini yapabilir.

Ve gelip 3-4 kişi benim kardeşimin önünü kesiyor, onları dövüyor. Belki bacağındaki çizik bir bıçak izi. Güvenlik tarafları ayırıp, suçlu olanları bırakıyor, mağdur olanları da savunmasız şekilde ortada bırakıyor! 1- Ya o saldırganlar ilk etapta bizim çocukları bıçaklasalardı? 2- Bizim çocuklar o telaşeyle, minibüse, otobüse binmek için Çakmak istikametine gitmek için tesisi terketse ve o kişiler hemen çıkışta bizim çocukların önünü yeniden kesseydiler? 3- Ya da siz niye ortada bırakıyorsunuz, alın bir köşede bir su ikram edin, çocuk zaten beni aramış velisi gelene kadar niye yanında durmuyorsunuz? 4- Böyle ortada bırakıyorsunuz yanlarına gelip yeniden saldırsaydılar?  5- Ne olurdu? Gibi soruları kendilerine sordum. 6- Hatta ileri gidip, siz hiç mi haber izlemiyorsunuz, ortalık uyuşturucu bağımlısı gençlerle dolu, 14-15 yaşındaki çocuklar neler yapabiliyor, velev ki Çakmak sanayi’den ya da civardan uyuşturucu almış, birileri olsa ve akılları yerinde olmadan gelip benim kardeşimi bıçaklasalar ne olurdu? 7- Benim kardeşime burada bir şey olsaydı ne olurdu? Diye sordum..

Onlar da özel güvenliğin yetkilerinin sınırlı oluşundan dert yandılar bize.

Verdikleri hiçbir cevap beni tatmin etmedi.

Bizce yapmaları gereken bazı şeyler vardı ve hiçbirini yapmamışlardı!

– O kavgayı çıkaran tarafları tutup, güvenlik odasına/müdüriyete götürmeli (dediklerine göre böyle bir odaları yokmuş) ve polisi arayıp halka açık mahalde huzuru kaçırmaktan kendilerinden şikayetçi olmalıydılar. (Ama onların şikayet etme yetkilerini yokmuş, biz şikayetçi olacakmışız). (Burada yalnızca kardeşime saldıranları değil, kardeşimi de alsınlar, çünkü bilmiyoruz belki kardeşim bir eşşeklik yaptı.) Polisi arayamıyorsunuz, ve madem bunlar küçük, ki benim kardeşimin 1.80 cm boyu var ama daha 15 yaşında, yine bu kişileri zapt et, velilerini ara, sizin çocuğunuz burada terbiyesizlik yapıyor de. dedim. Yapamazlarmış.

– Siz şikayetçi olacaksınız ne demek dedim? Yanımdaki arkadaşımı göstererek şimdi bu çocuk beni bıçaklasa ben o can haliyle bir de polisi mi arayacağım, ve beni bıçaklayan adamı siz tutmayacak mısınız dedim. (tutma yetkileri yokmuş) Eee, o zaman ben öldüm, dedim sustular kaldılar!

Vesaire, vesaire, vesaire..

– Ne mi yapmaları lazım? Madem iç güvenliği sağlayamıyorlar, tesise giriş yapılan alanlara güvenlik kapıları koyulmalı ve bu alanlardan üzerlerinde tehlikeli alet vesaire bulunanlar alınmamalı. Gözden kaçabilecek, herhangi bir cisim vb için de iç güvenlik ekibi daha iyi görevlendirilmeli, eğitilmeli, daha iyi bir ekip kurulmalı.. Bu olay özelinde, kardeşime ve arkadaşına saldıranları tutmalı, polise teslim etmeli, bizi arayıp olaydan haberdar etmeli lazımdı.

Ben Ümraniye’de doğdum büyüdüm, birinci derece tüm akrabalarım, herkesim Ümraniye’de yaşar. Ümraniye’nin 50 yıl öncesini de 25 yıl öncesini de bugün geldiği noktayı da çok iyi biliriz.

Ümraniye’yi, Ümraniye’de yaşayan kitleleri çok iyi tanırız, biliriz. Ümraniye’de karşılaşılabilecek her türlü tehlikeyi az çok biliriz.

Bu doğrultuda aile olarak, sırf daha güvenli bulduğumuz için Meydan, Buyaka, şimdi yeni açılan Can Park gibi yerleri tercih ederiz. Bu tesislerin imajlarını, marka değerlerini yönetmek için yaptığı faaliyetleri de bir iletişimci olarak takip ediyorum ve biliyorum. Ama işte böyle zafiyetlerle karşılaşılınca ne o tesislerin milyonlarca liralık yatırımlarının ne de yaptıkları marka iletişimlerinin hiç bir anlamı kalmamakta.

Aynı bizim için artık Ümraniye Meydan İstanbul AVM’nin bittiği gibi ve çevremdeki herkese bu olayı anlatıp, marka imajlarına zarar vereceğim gibi..

Bu yazıyı sosyal medya paylaşabilirsiniz

Yazar: Erdal Erdoğdu

Ülkemizin önde gelen iletişim danışmanlığı firmalarının PR ve dijital ekiplerinde görev aldım, birçok üniversite ve özel eğitim kurumunda iletişim bilimleri üzerine eğitimler verdim. Kamu kurumlarında iletişim birimi yöneticiliği yapmaktayım.

“Ümraniye Meydan İstanbul AVM’de Can Güvenliğiniz Yok!” için 9 yorum

  1. GEÇMİŞ olsun. ben Ümraniye de genel olarak bir asayiş sorunu olduğunu düşünüyorum. Olayın bulunduğu yere yakın bir yerde bu tipler Esrar çekip mahalle huzurunu bozuyor. Polisi aradım Polis gelme bile gelmedi. Bir keresinde de arabanın teyp İ çalındı. Polis rapor yazmamak için kırk dereden su getirdi. Anlatmak istediğim şu tam manası ile güçlü bir irade olmayınca bu sünepeler kendilerini güçlü hissediyor.

  2. Bu dediğiniz olaylar diğer birkaç AVM ( Zorlu Center AVM ve Demirören AVM ) için de geçerli bir durum. Söz konusu AVMler’in giriş kısmında herhangi bir güvenlik görevlisi veya X-ray cihazı bulunmuyor. İleride bu AVMlerde de bu gibi durumların yaşanmayacağını hiçbirimiz bilemeyiz. Siz yine iyi atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun.

  3. Çok geçmiş olsun Erdal bey, 2013 Mayıs’ında benzer bir şekilde yiğenim darp edildi telefonu gasp ettiler üstelik insanların ortasında yapan çocukları yakaladık telefonu aldık polise verdik ama gelin görün yaşı küçük diye saldılar evet yalnış okumadınız gasp yapan cocukları polise verdik ve polis Yaşları küçük diyip cocukları saldı ülkemin adalet sistemi bir garip Çalışıyor, Şansa yaşıyoruz resmen neyse tekrar geçmiş olsun…

  4. Çok geçmiş olsun Erdal, gerçekten şansa yaşıyoruz bu ülkede.

  5. Ümraniye’de ne bir trafik polisi ne de bir asayiş polisi görebilirsiniz, çağırırsınız gelmez, hırsızlık olur olay yeri gelmemek için elli bin tane bahane bulur. Bu civarın polisleri genelde çay çorba içecekleri mekanlarda olur görevi başında görebilene aşk olsun, öte yandan görevini yapmayan polise benim vergilerim gidiyorsa haram zıkkım olsun.

  6. Hepinize desteğiniz ve yorumlarınız için teşekkür ederim.

    Bilgilendirme: Allah’in sopasi yok! Cumartesi gunu umraniye meydan avm de kardesimi gasp eden ve guvenlik tarafindan boyu kisa 13-14 yasinda cocuk denilerek hicbir sey yapilmadan birakilan cocuklardan! biri bugun kardesimle ayni minibuse binmis, kardesimde hemen bana ve babama haber verdi, babam polise haber verip Umraniye carsi’da minibusu durdurup icinden cocugu! İndiriyorlar, ve tam o esnada polis de geliyor. Karakola gidiliyor. Yani kişi yakalanıyor! Ama cocuk denilen kisi 20 yasinda, 1,80 boyunda, gasp ve yaralamadan aranilan biri cikiyor. Ve bu kisiler 5 kisi olarak 15 yasindaki 2 kisiye saldirmislar. Gercekten Allah korumus.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial