İletişimde Korku Faktörü

deprem

Bu sabah evden çıkıp işe gelirken, bazı outdoor çalışmalar dikkatimi çekti. İlgili ilanların reklam filmlerine  TV’de rastlamıştım. Malumunuzdur geçtiğimiz günlerde ülkemizin başına gelen en büyük doğal afetlerden birinin yıl dönümüydü. 17 Ağustos Depremi..

Bu sayede ilgili gündem ortamı oluşmuşken bazı firmalar deprem temalı, deprem sigortası, kasgosu satmaya çalışan iletişim faaliyetleri yürüttüler.

Deprem ülkemizin kaçınılmaz bir gerçeği, defalarca tüm ülkemizin yüreğini yakmıştır, Allah ülkemizi korusun ama ileride tekrardan yaşayacağız. Bu gerçeği kabullenip, bununla yaşamayı öğrenmeliyiz. Önlemlerini almalıyız.

Ama bizde olay pek öyle olmaz, maalesef  sadece ilgili gün ve haftalarda bu gerçeği hatırlarız.

İletişimde çeşitli dürtülere, duygulara, değerlere hitap etmek önemlidir. Böylelikle hedef kitlelerin dikkati çekilir ve bu sayede kişilerin aksiyon alması beklenir. Cinsellik, inançlar, milli duygular, aile yaşantısı, korku vb. bunlardan bazılarıdır.

Deprem de bence bizim korkularımız içinde olan olaylardandır. En azından benim ve ailem gibi 17 ağustos depremini Marmara bölgesinde yaşamışsanız. Ve her fırsatta; “acaba büyük İstanbul depremi ne zaman olacak?” konusu gündeme gelirken.

Durum böyle olunca, insanların içindeki deprem korkusunun üstüne gitmek bir iletişim taktiği olabilir. Bu ve benzeri taktikler çoğu zaman başarılı da olabilir.

Seks satar” derler ama doğru değil; seks sadece ilgi çeker. “Satış” olabilmesi için bir karar verme süreci gereklidir ve asıl korku güçlüdür çünkü “Korkan insanın ne yapacağını tahmin edebilirsiniz” demiş Gerbner.

Ama bence direkt olarak korku üzerine iletişimi kurmak yerine, ilgili hizmetin, fikrin, ürünün kişiye sağlayacağı faydayı vurgulamak bence çok daha başarılı bir iletişim yolu olabilir.

Konuyla ilgili tweetim aşağıdaki gibi,

tweet

Bu yazı için deprem ve bazı firmalardan esinlendim belki ama korku üzerine genel bir durumdur.

Yani,

“Fast-Food obezite yapar.” – “Hormonlu/GDO’lu ürünler çocukların sağlığını bozar.” – “Hükümet böyle devam ederse ülke İran olur” – “Önümüzdeki kış çok büyük grip salgınları olacak, muhakkak grip aşışı olun.”  Ve benzerleri…

Not: Sigara paketleri üzerine yazılan yazılar konumuz dışıdır. Çünkü bağımlılık, tiryakilik başka bir olgu. 🙂

Bu yazı vesilesiyle içimizde kapanmaz yaralar açan bu afette hayatını kaybeden herkesi rahmetle ve saygıyla anayım. Allah rahmet eylesin.

Bu yazıyı sosyal medya paylaşabilirsiniz

Yazar: Erdal Erdoğdu

Ülkemizin önde gelen iletişim danışmanlığı firmalarının PR ve dijital ekiplerinde görev aldım, birçok üniversite ve özel eğitim kurumunda iletişim bilimleri üzerine eğitimler verdim. Kamu kurumlarında iletişim birimi yöneticiliği yapmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial