EBRU NEDİR?
Yoğunlaştırılmış su üzerine toprak ve toz boyalarla resim yapma sanatıdır. En eski süsleme sanatlarımızdandır. İçinizdeki fırtınaların, sevinçlerin, aşkların suya yansımasıdır ebru…Su ve siz…Büyük bir aşkla atılan her boya damlası sizin gülümsemeniz yada gözyaşınızdır…..
Ebru tarihçesi: Zamanla Ebru olarak anılan bu sanatın kelime kökeni Farsça Ebri: bulut bulutumsu, Çağatayca: Ab-ru : su yüzü ‘ den geldiği bilinmektedir. Türkistan’ da doğan bu sanatın başlangıcının 9. y.y olduğu sanılmaktadır. Fakat elimizde tam bir belge niteliği taşıyan bilgi bulunmaktadır.1447 yılına ait olduğu söylenen en eski ebrunun Topkapı sarayında olduğu söylenmektedir. Fakat şu an o ebruya ulaşılamadığı için elimizde bulunan en eski ebru Topkapı Sarayın’da ki 1554 yılına ait olan ebrudur diyebilmekteyiz. Osmanlı imparatorluğunda Enderun mekteplerinde saray için üretilen ebru saray dışına taşıp buradan da Anadolu’ya yayılmıştır.Doğal malzemelerle çalışılmaktadır.Gül dalı ve at kılından fırça, bitki zamkından suyun yoğunluğunu arttırmak için kitre , boyaları su yüzeyinde tutabilmek için öd , boya olarak da toprak, pigmen ve oksit boylar kullanılmaktadır.Çok taşlı ve pis olmayan beğendiğimiz herhangi bir renk toprak ile boyalarımızı kendimiz elde edebiliriz.Göreme’nin beyaz ve kirli beyaz, Sivas’ın koyu kahverengi, Kütahya’nın aşı boyası(kırmızı toprak) gibi. Bu nedenle, doğanın tüm güzelliklerinden yaralanarak ebru sanatını icra etmek mümkün olabilmektedir. Osmanlılar döneminde devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Bu ise ebrunun bir eşi daha olmayan desenlerinden yola çıkılarak tahrifatı önlemek amacıyla yapılmıştır. Yazı pervazlarının süslemesinde, kitap ciltlerinin iç kapağı olarak kullanılan ve hat çalışmaları için zemin oluşturan ebru sanatının, avrupalı seyyahlar tarafından keşfedildikten sonra değeri iyice anlaşılmıştır Avrupalılar, ebru kağıdının üzerinde, mermerlerde bulunan damarların yer almış olmasından dolayı bu kağıda “mermer kağıdı”; Araplar ise damarlı kağıt anlamına gelen “Varaku’l mücezza” demektedir. Ruha huzur veren ve sabırlı olmayı öğreten bir sanattır ebru. Sinir hastaları ve özürlü çocuklar üzerinde yarattığı olumlu etkiler ortadadır. Sakinleştirici etkisi ile sinir sistemini düzenlemekte ve su ile ilgilenmeyi zaten seven çocuklarda ise, renklerin birbirleri ile dansı, onları mutlu kılmaktadır.Bir çiçeği bile yapabilmek için, hareketleri düzene soktukları ve geliştirdikleri bir gerçektir.
KULLANILAN MALZEMELER:TEKNE:
Ebru yapılacak kağıttan 1-2 cm daha büyük olmalıdır.Galvaniz yada çelikten yapılmalıdır. KİTRE:Suya kıvam ve yapışkanlık vermek için kullanılır. Beyaz olanı tercih edilir. Genel olarak İç ve Doğu Anadolu bölgelerinde yetişen geven otunun çizilmesiyle elde edilen sıvının kurumuş hali kullanılır. Salep,keten tohumu,ayva çekirdeği de kullanılır fakat genel olarak kullanılan ve rahatça bulunan kitre geven bitkisinin kurumuş haldeki zamkıdır. Hatta şimdilerde bu küçük parçacıklar halinde olan kitre toz haline getirilmiş halde satılmaktadır.
7 lt. suya 50 gr. kitre konur ve bir gece boyunca şişmesi beklenir,ertesi gün sıkılarak naylon çoraptan geçirilir.Çorabın içinde erimemiş kitre parçacıkları ve çöpler kalır. Kitre iyice eriyene kadar bu sıkma işlemine 2-3 defa devam edilir ve son olarak hiç sıkmadan çoraptaki kitre tekneye süzülür. Kitrenin kıvamı çok önemlidir. Kitre içinde gezdirilen çubuğun izi ,çubuk çıkarıldığında ne öne doğru devam etmeli nede geriye doğru gitmelidir. Hazırlanan kitrenin fazlası buzdolabında 1 ay saklanabilir. Eğer kitre kötü kokmaya başlarsa bozulmuş demektir. Kitre ne kadar kirlenirse o kadar iyi kıvama gelmiş demektir.
ÖD:Ebrunun asıl sihiri öd’de saklıdır. Öd boyanın dibe çökmesine mani olunur,boyaların birbirine karışmasını engeller. Mezbahadan alınan sığır ödü; bir metal kap içine konur. Bu metal kapta içinde su kaynayan bir başka kabın içine konur. 20-30 dk. sonra oluşan kan ve köpük temizlenerek öd bir kavanoza alınarak soğutulur. Ve bir damlalıklar boyalara konur. Çok açılmasını istediğimiz boyalara bol öd damlatılır. Kalkan balığı ödüde farklı bir hoşluk vermektedir boyaya. Eskiden öd olarak tütün yaprağı suyuda kullanılırmış.
BOYALAR:Suda erimeyen ,asit ve kazein içermeyen,ışıktan etkilenmeyen doğal boyalar kullanılır. Sadece oksit , pigment ve toprak boyalar kullanılmaktadır. Memleketimizde çok çeşitli renkte toprak bulunmaktadır ve bu bizler için büyük bir şanstır. Eğer renkli toprak elde etmişsek bu toprak suya konur iyice karıştırılır ve süzülür. Bir kaba süzülen toprak tekrar 5-6 dk. karıştırılır.Ve tekrar kaba süzülür. Dinlenmeye bırakılan toprak iyice çöktükten sonra üzerindeki fazla su atılır ve topraktan elde ettiğimiz boya hazır hale gelir. Satın aldığımız boyalar ise 50×50 cm. boyutunda bir mermer yada cam yüzey üzerine 2-3 tatlı kaşığı konur. Ortası havuz haline getirilerek ortasına su konur ve boyalar 5’er dk. süreyle 4 kere 8 şekli çizilerek ezilir ve anakaba alınır.
FIRÇA: Atkılından ve gül dalından yapılır. Gül dalı hem hafifliği hemde küflenmediği için ,at kılı ise boyaları emmediği için tercih edilir.
DESTESENG: Boyayı ezmeye yarayan,tutumu kolay özel şekilde yapılmış mermer.
SU: Eskilerde yağmur suyu kullanılırmış fakat asit yağmurları ve hava kirliliği nedeniyle artık sadece damıtılmış içme suyu kullanılmakta.
DİĞER MALZEMELER: 50cmx50cm boyutunda boya ezmek için mermer, teknedeki boyalara şekil vermek için inceli kalınlı metal çubuklar(bizler), bir tahta üzerine belli aralıklarla sıralanmış metal tellerden oluşan taraklar, ezilen boyaları toplamak için spatula, boyaları koyacağımız ana kaplar, ödlü boyayı muhafaza etmek için daha küçük kaplar, emici nitelikteki kağıt.
EBRU TÜRLERİ :
- Battal ebru : Su üzerine serpilen boyalara hiçbir müdahale olmaksızın yapılan ebru
- Gelgit ebru : Battal ebrudan sonra önce enlemesine boydan boya, daha sonra yukarıdan aşağıya çizgiler çekildiğinde elden edilen ebru
- Şal ebru : Gelgit ebrudan sonra çapraz çizgiler çekilerek elde edilen ebru
- Somaki ebru
- Taraklı ebru
- Bülbül Yuvası
- Çiçekli ebru
- Hafif ebru
- Koltuk ebrusu
- Hatip ebrusu
- Yazılı ebru :
- Akkase ebru : “Akkase” (عاكسه), “yansıma” veya “kalıp” manesidir. “Aks” (عكس) “negatif” Arapca dilde asli ve şimdi Farscadan Türkce’ye geldi. Bir oyma kağıti kalıp veya Arap zamkı kullanılarak ebrunun figür ya da yazı şeklinde kapatılan yerlerinin ebru almaması sağlanarak yapılan figüretif ebru türü.
- Kumlu ebru : Yüzey gerilimi düşük bir teknede, sürekli aynı noktaya boya amlatarak yapılan ebru çeşidi.
- Neftli ebru : Battal ebru türünde tekneye atılan son boyanın içine neft katılarak yapılan ebru çeşidi.
öncelikle teşekkür ediyoruz paylaşımın için.ben ebrunun tasavvufi bi yönünün olduğunu da duymuştum.acep doğru mu?:)
ebru,hat vb sanatların tasavvufi yanı muhakkak vardır…bunlar hakkında geniş araştırma yaparsanız bunları geliştiren kişilerin tasavvufi yönlerini bu sanatlar üzerine aksettirdikleri,bu sanatların tasavvufi yanlarının buradan geldiğini görürsünüz.
Atalardan kalan bir sanat, bir dönem unutulmaya yüz tutsa da şu an kursları ve sergileri sayesinde dirilişte diyebilirim.
(ek bilgi)
suyla gelen sanat; EBRU
Ebru sanatının nerede ve ne zaman başladığı kesin olarak bilinmemektedir. Ancak bugün bilinen modern ebrunun 13. yüzyılda Türkistan’da, Semerkant’ta ve 14. yüzyılda İran’ın doğusundaki Herat Yöresinde yapıldığına dair bazı kaynaklar bulunmaktadır. Ebru da aynen kağıt gibi İpek Yolu ve diğer ticaret yollarını kullanarak doğudan batıya yayılmıştır.
Tarihi tesbit edilmiş en eski ebru 1447 yılına ait olup,Topkapı Sarayı’nda bulunmaktadır. Bu eserden hem Sayın M. Ali Kağıtçı, hem de Sayın Uğur Derman bahseder. Osmanlı döneminde bir çok ebruzen yetişmiştir. Bu dönemde ebrulu kağıtlar devlet belgeleri ve resmi yazışmalarda zemin olarak kullanılmıştır. Buradaki başlıca amaç estetik değerlerin yanı sıra tahrifat girişimini engellemeyi amaçlamaktadır ki, bugün çek, senet ve kağıt paralar üzerindeki karmaşık desenlerin mantığı buna dayanmaktadır.
Ebru tarihinde bugüne kadar tesbit edilebilen ilk ebruzen “şebek” lakabı ile bilinen Mehmed Efendi’dir. Ebru yapımı ve terkiblerini anlatan en eski belge niteliğindeki “Tertib-i Risale-i Ebri” adlı eserde adı geçer ki “Allah rahmet eylesin” duası ile anılır. Ebru tarihinde içinde bilinen en önemli üstadlardan biri de Hatib Mehmed Efendi’dir (vefat t. 1773). Günümüzde “Hatip” adı ile anılan ebru türünü çokça kullandığından bu adla anılır olmuştur.
1846 yılında vefat ettiğini bildiğimiz Şeyh Sadık Efendi’nin, ’Ebru’yu Buhara’da öğrendiği ve iki oğlu Edhem ve Nazif Efendilere de öğrettiği bilinmektedir. Hezarfen ünvanı ile anılan İbrahim Edhem Efendi’nin ebru alanındaki şöhreti saraya kadar ulaşmış ve eserleri devrin padişahı Abdülaziz’i de etkilemiştir.
Son Osmanlı ebru üstadlarının en önemlilerinden Necmeddin Okyay (1883-1976) üstadı Edhem Efendi gibi birçok hünerlerin (okçuluk, mürekkepçilik, ahercilik, hattatlık, mücellitlik, gül yetiştiriciliği…) ustasıydı. Hezarfen lakabı ile anılırdı. ’Çiçekli Ebru’ları ilk uygulayan kişidir. 1916’da Medreset-ül Hattatin’de başladığı ebru hocalığını Güzel Sanatlar Akademisi’nde 1948’e kadar sürdürmüştür. Ebru Sanatını oğulları Sami (1910-1933) ve Sacit (1915-1998) ile yeğeni Mustafa Düzgünman’a (1920-1990) öğretmiştir. Günümüzde bu sanatı devam ettiren ustalar arasında Niyazi Sayın, Fuad Başar, Alparslan Babaoğlu, Timuçin Tanaslan, merhum Nusret Hepgül, Feridun Özgören ve bir çok genç sanatçı mevcuttur.
Çok güzel görünüyorlar, karakalemden daha güzel olduğu kesin 🙂 Ebruya mı sarsam acep 🙂
Bilgi için teşekkürler Erdal.
evet merve,bence ebruya baslayıp,benim resmimi bide ebru olarak yapmalısın bence cok güzel olur 🙂
ama karakalemin hakkını yeme maşallahın var o konuda hiçbirimiz bişey diyemeyiz sana…
EBRU SANATINA DA İLĞİM VAR AMA ŞU ARA HAT SANATIYLA UĞRAŞMAYA BAŞLIYACAĞIM KURSA YAZILDIK BAKALIM SONUNA KADAR DEVAM EDEBİLECEK MİYİM.
maryy kendını sanata adamış:)ama bence sen artık dikiş nakış yemek çoçuk gelişimi kursuna fln git canım belkı lazım olurrrr :):)
ama sanatta güzel bişey AŞK ile yapılmalı GÖNÜLDEN gelmeli:):)
ya ne dikişnakışı unut sen o işi sinem ben kariyer yapcam cicim zaten çocuk gelişimi eğitimialdım sizle 2 yıl doktora yaptım be ya
ebru sanatı bnm içn çok önmli.bn okulda bu konu hakkında pano hasrlamşıtm tw dede izledm ama yapılamsa çok zor bnceeee
erdal bey kim olduğunuz hakkında bilgi sahibi olamadım…!ama yapmış olduğunuz site çok hoşuma gitti…sadece arkadaşlar chat sayfası tarzında konumasalar daha güzel olacak…
hilal tvde emine solağın programını izliyorum rastgeldikçe..
çok mükemmel yaa..
izlemesi o kadar zevkli oluosa yapması kim bilir nasıl zevklidir…:)
aygün saolasın…kim oldugum hakkındaki bilgiye en üstte ki hakkında baslıgından ulasabilirsiniz…bu yorumların cogu secilmiş yorumlar..her gelen yorumu onaylasa o zaman ortalıkta chat sayfasından bile söz edilmez 🙂 yorumun için saol…
Böyle bir site için sizi tebrik ederim.Ebru hakkındaki yazılarınız çok doğru.Şu zamanda yazılan çoğu site pek doğru şeyler yazmamakta.Yalnız nacizane bir eleştirim olacak.Ebru resimlerini daha geleneksel resimlerden seçerseniz daha güzel olur kanaatindeyim.Çünkü ebrunun mantığında canlı kıpırdayan bir mahluk yapılmaz.Yeni yeni kelebek ve balık yapıldıysa da gerçek üstadlar(Fuat Başar,Alparslan Babaoğlu)bunu tasvip etmezler.Dikkat ederseniz çiçekler bile stilize edilerek kullanılır.Bire bir aynı şekilde yapılmaz.Çünkü onlar allahın yarattıklarıdır.Haşa biz allaha şirk koşamayız manasını güderler.
ben daha 5 e gidiyorum ama kitaptaki konumuz ebru bende ebru nedir ebru nasıl bişeydir onu arastırıyorum belirtirseniz teşekkür ederim
halilcim daha nasıl bahsedeyim..ebru nedir diye…gerek baslık altında ki gerek se verdiğim ek bilgi yorumunda zaten bilgiler mevcut.. bununla yetin bence..
bence yani bu ebri sanatı bir farsça değil.çünkü bu isim osmanlı devletinden gelmektedir.
meraba arkadaşlar ama bir şey sorucam;sizce bu ebri isminin farsça olduğu doğrumu?
siz neden ebru sanatının nerelerde kullanıldığını yazmadınız?
keşke daha çok resimle süsleseymişsiniz ekranı teşekürler bilgiler için
süper bi sanattt
harikaaaaaaaaaaaaaaa
süperrrrrrrrrrrrrrrrrr
üç aydır ebru sanatı ile ilgileniyorum.öğretecek kimse bulamadım. batmanda yaşıyorum.ansiklopedik bilgilerle birşeyler yapmaya çalışıyorum.sanki istanbulda yaşamadan sanatcı olunmuyor gibi.
estagfurullah, batmanda ki durumu bilemiyorum ama muhakkak ebru dersi veren biryer vardır, bunun haricinde internetten güzel kontaklar kurabilirsin kanımca, birebir ebruyla ilgili sitelere girsen oralaraın adminleriyle dialoga girsen eminim daha iyi olur.. bunun haricinde tv5 te yada hilal tv de olsa gerek hergün bir hanımefendi ebru dersi veriyor.. orayıda takip edebilirsin…
BENCEDE EBRU ÇOK GÜZEL HERKES EBRUYA ÖNEM VERMELİ
ben ebru sanatını çok seviyorum ben ebru sanatı nasıl olduğunu şaşırıyom ama çok güzel çiziyonuz
pepeo diye kitre varmııı????????
ebru sanatı nerelerde kullanılırr
bende kıtre bulmakta zorluk .çekenlerdenim.lüffen bunu kolaylaştırın bol bol bulmamıza yardım edin bize.şimdiden teşekkürler
ya bn kitreyi koydum şimdi napcam agalar lütfen yardım edin bna bişey yazın oluemu
çok özür dilerim kuzenim yazmış ama bana emrunun nerelerde kullanıldığını bulabilirmsin lütfennnnn hiç bir yerde bulamadım
DİKKAT..DİKKAT..arkadaşlar ebru sanatı,nın milli değerlerimiz açısında önemi nelerdir.YARDIMCI OLURSANIZ SEVİNİRİM.
EBRU SANATI,NIN MİLİ DEĞERLER AÇISINDAN ÖNEMİ NELERDİR YARDIMCI OLURMUSUN HİÇ Bİ YERDE BULAMADIM ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM…