Sosyal medya üzerine marka ve proje yöneticiliği yaptığım süreç içinde neredeyse tüm marka kampanyalarımızda belirli bir güruh ile karşılaşıyorduk. Eğer sizler de yaptığınız sosyal medya kampanyalarında aynı isimler, aynı gruplar, aynı hileler, aynı spam davranışlar, aynı ağlayışlar ve en sonunda farklı kişilerden aynı cümleleri ile duyuyorsanız KAMPANYACILAR ile karşı karşıyasınız demektir. Kampanyacıların neredeyse tüm özelliklerini Sosyal Kene; Sosyal Medya Kampanyacıları: Hakkımı Helal Etmiyorum! başlıklı yazısında çok ama çok güzel anlatmış. Eğer onlar yazmamış olsaydı aynı şeyleri ben yazacaktım. Eğer sosyal medya iletişimine meraklıysanız bence o yazıyı muhakkak okuyun.
Yaklaşık 1,5 yıl önce başımdan geçen bir olayı sizinle paylaşayım.
Ülkemizin önde gelen markalarından birinin sosyal medya marka yöneticiliğini yapıyorum, bir kampanya başlattık, ilk bir iki gün sessiz geçti, sonrasında gerek reklam, gerek seeding ile yarışmaya talep artmaya başladı. Birinci haftanın sonunda sayfada yaptığımız her paylaşımın altına, ben niye kazanamadım, oysa benim oylarım daha çoktu, xyz kişisi hile yapıyor, özel mesajdan ben xyz’ye oy vermiştim o bana geri oy vermedi lütfen onu diskalifiye edin, özel mesajdan admin bana ulaş mesajları… Vesaire. Sonrasında bir akşam dayanamayıp telefon numarasını gönderenlerden birini aradım, buyurun size nasıl yardımcı olabilirim dedim, başladı sert ve atarlı bir ses tonuyla konuşmaya, ama ne laflar, hani karşılıklı olsak beni boğazlasa doyamayacak, yarışmaya katılan diğer isimleri şikayet etmeceler, yapılan hileleri anlatmacalar ama arada öyle bir cümle kurdu, “BEN 5 YILLIK KAMPANYACIYIM, SEN KİM OLUYORSUN DA BENİMLE BÖYLE KONUŞUYORSUN?” diye tam evlere şenlik. Ben bu işin okulunu okumuş bir arkadaşınızım, kendimce eğitimler de vermeye çalışıyorum. Geleneksel reklam, pazarlama, halkla ilişkiler nedir az biraz bilirim, iletişimde markanın ve ajansın güçlü olması gerektiğini de savunanlardanım. Sonrasında ben de naçizane cevap vermeye başladım, olayı anlattım, anlattım, anlattım, baktı bana söz geçiremeyecek. Son söz; BEN SİZE HAKKIMI HELAL ETMİYORUM! Şaka gibi değil mi? Böylesine kişilere verilecek en güzel cevap; “pekiolducnmoptumbye” olsa gerek. 🙂
Lafın kısası, siz, siz olun markanızın, ajansınızın, işinizin ve bilginizin gücünün farkında olun ve böyle insanlara sakın ne taviz ne de yüz verin. Çünkü taviz diğer tavizleri getirir, yüz verirseniz yüz ellisini geri isterler.
Şimdi başlığımızın ikinci bölümüne gelelim. Geleneksel PR’da Etkinlik Fareleri! Okumaya devam et “Sosyal Medyada Kampanyacılar, Geleneksel PR’da Etkinlik Fareleri”