Sevgili kardeşim Sinanata bundan bir süre önce çok güzel bir fotoğraf makinesi getirtti kendine. Bu makine canon eos 400D idi. Tabi ben izmirde okulla mokulla uğraşırken,sinan fotoğrafçılık konusunda aldı başını gitti, kendini amatör fotoğrafçı duayeni haline getirdi. Ben daha düğmesine basmasını bilmiyorum açıkcası. (insanda merak olcak canım 🙂 ) Hani makineler aynı, muhabbetler sohbetler aynı olunca bende fotoğraf çekmeyede aynı objelerle başlayalım dedim. Ve dün üsküdar da sahilde eminönü iskelesinin hemen yanına yeni açılan kafe de otururken. Bir bardak çayın fotoğrafını çekmek ve bu vesileyle blogumda fotoğraflarım kategorisinin açılısını da yapmak istedim.
nice sohbetlerin en güzel dostu değil misin sen
kimi zaman bir tatlının kimi zaman bir tuzlunun yanında
kimi zaman iki sevgilin sıcak avuçlarında
kimi zaman bir işçinin nasırları arasında
yazları bahçelerde kamelya altlarında
kışları buğulu camlar arkasında…
erdal erdoğdu
Fotoğrafların orjinal boyutları çok büyük olduğu için ben onları ayarlayıp buraya ekleyeceğim. Bu da belki çözürnürlüğe zarar verecek,kimi fotoğraf kötüleşecek ama artık olduğu kadarıyla idare edeceğiz. Beğenmeniz dileklerimle.