Sosyal medyanın kullanıcısına sunduğu en büyük özelliği her kullanıcının ulaşabildiği çevre doğrultusunda kendince özgür bir medya kanalı olabilmesidir.
Nasıl mı?
Facebook’da 500 arkadaşınız vardır, twitter’da 300 takipçiniz, blogunuzu günde 200 kişi okuyordur, blogunuzun Facebook sayfasında 100 kişi vardır.
Bunların hepsini toplayınca sizi 1100 kişilik bir medya kanalı haline getirir sosyal medya. Bunun %10’u sizi anlık olarak takip ediyor olsa siz 110 kişilik bir kanaat önderi haline gelirsiniz.
Bu sayıyı ülkemizdeki 30 milyon aktif internet kullanıcısı için düşününce artık bilginin ve bireysel görüşlerin ulaşamadığı insan kalmayacaktır.
Bunun çok güzel örneğini Van depremi sürecinde gördük; insanlar yardım isteklerini, eksikleri, yapılan yanlışları kendilerince yazıp, çizip çok etkin bir topluluk oluşturdular.
Şu gün ise 10 Kasım 2011 ve Ulu Önder Mustafa Kemal’in ölümünün 73. Yıldönümü ve yine sosyal medyada en çok konuşulan konu 10 Kasım.
Mesela Facebook üzerinde yüzden fazla arkadaşım profil resmini aşağıdaki gibi değiştirdi ve günün anlam ve önemine binaen cümleler paylaştı;
Twitter’da ise ülkemizin trend topics’leri içerisinde yine aynı konuyu görüyoruz.
Peki insanlar bunu neden yapıyorlar?
Belki benim dediğim gibi birer medya kanalı olduklarının artık farkındalar belki artık insanlar özel duygu ve düşüncelerinin özel kalmasını istemiyorlar ya da görüşlerini açıkca söyleyip benzer düşünclerdeki insanları da yanlarına alıp güçlerini büyütmek istiyorlar.
Amaç ne olursa olsun durum böyle olunca sosyal medya bizler için en etkin duygu ve düşünce paylaşım aracı oluyor ve her geçen gün içine kattığı yeni kanlar ile büyümesine tam yol devam ediyor!