Bu ara ne kadar çok seçim gördük ya da bu ismi çok fazla duyar olduk. Yereli olsun geneli olsun hatta YÖK üyeleri, Anayasa Mahkemesi üyeleri vb seçimleri olsun artık anı anına takip eder olduk.
Bunu yadırgamıyorum ama geçmiş dönemlerde genel ve yerel seçimlerde dahi seçmen kitlesi içinde fazla insanın sandığa gitmediği bir ülkede seçimlerin bu kadar hayatımız içine girmesinin ve takip edilmesinin nedenini merak ettim.
2002 genel seçimlerinden sonra bu kelimenin hayatımıza çok fazla girmeye başladığı kanısındayım. Ben ilk oyumu 2004 yerel seçimlerinde kullandım. Onun ardından bir genel seçim daha gördüm ve şimdi yine yerel seçimler kapımızda. Eğer bir aksilik, erkenlik çıkmadığı takdirde (şimdilik aralık – ocak gibi erken seçim dedikoduları olsa da) önümüzde ki 2009 yılının Mart ayında bir yerel seçim yaşayacağız. Bunun habercisi olarak son günlerde televizyon ekranlarında gereksiz ve çirkin tartışmalar yaşanmakta. İktidar, ana muhalefet ve medya tasvip edilemeyecek bir şekilde acayip söylemlerini bizlerden esirgemeyerek asıl yüzlerini gösterircesine birbirlerine saldırmaktalar.
Neyse açıkçası konumuz bu değil.
En son 2004’te yapılan yerel seçimlerde ki oy yüzdeleri şu şekilde.
İl Genel Meclis oylarının yüzdelerine göre dağılımı:
Toplam Sandık: 173.797
Açılan Sandık Oranı: Yüzde 100
Kullanılan Oy: 33.087.895
Açılan Sandık: 173.797
Toplam Seçmen: 43.337.733
Geçerli Oy: 32.101.184
Partilere göre:
AKP: yüzde 41,67
CHP: yüzde 18,27
MHP: yüzde 10,10
DYP: yüzde 9,95
SHP: yüzde 5,10
SP: yüzde 3,97
GP: yüzde 2,58
ANAP: yüzde 2,52
DSP: yüzde 2,13
BBP: yüzde 1,15
BGMZ: yüzde 0,70
BTP: yüzde 0,48
DP: yüzde 0,39
YTP: yüzde 0,32
TKP: yüzde 0,26
İP: yüzde 0,25
EMEP: yüzde 0,06
ÖDP: yüzde 0,04
ATP: yüzde 0,04
Millet Partisi: yüzde 0,03
LDP: yüzde 0,00
Belediye başkanlığı oylarının yüzdelerine göre dağılımı:
AKP: yüzde 41.9
CHP: yüzde 21,7
MHP: yüzde 8,6
DYP: yüzde 8,2
SHP: yüzde 5,9
SP: yüzde 4,5
GP: yüzde 2,6
ANAP: yüzde 2,3
DSP: yüzde 2,0
Yani sizinde tablolardan anlayacağınız üzere Ak Parti 2004 yerel seçimlerinde Türkiye’yi silmiş süpürmüş. Öyle ki muhalefet niteliğindeki ilk 5 partinin oylarını toplayınca anca Ak Parti oylarına denk geliyor. Bu da ki mi kesimler istese de istemese de o her zaman ki söylemi ortaya çıkarıyor; ‘yüzde 40 oyu aldılar … ‘ . İşte bu seçimlere 6 ay kala artık ki mi partiler adaylarını açıklamaya başladı, ki mi partiler ilçe kongrelerini yapıyor, kimileri ise nabız yoklama çalışmalarına devam etmekte. Muhalefettekiler şu an başkanlık koltuklarında oturan kişiler için gerek aslı olan gerek asılsız iddalar ile çeşitli söylemlerde çeşitli yolsuzluk ithamlarında bulunuyor. Bunlara ki misi ateş olmayan yerden duman çıkmaz derken ki misi yalan deyip gülüp geçiyor. Ama benim inancım şu ki; bir yerde gerçek anlamda muhalefet varsa orada kalite ortaya çıkar aynı ticarette rekabetin kaliteyi ortaya çıkardığı gibi. Bu seçimlerde benim en büyük beklentim düzeyli rekabet ve gerçekten yöneticilik yapabilecek kişilerin halkın önüne yönetici adayı olarak çıkmaları. Burada en büyük rol bence yine başbakana düşmekte çünkü o genel seçimlerde yaptığı gibi cesaretli davranıp şimdi ki başkanların neredeyse Psini değiştirmesi ya da gerçekten layıkıyla görev yapan başkanlarla yola devam etmesi. Çünkü eğer bir yerde düzenbazlık varsa yolsuzluk varsa o başkanın oradan gitmesi lazımdır ya da gerçek anlamda yüzde 40 üzeri oy alıp bu 5 yıllık zaman içinde kaliteli bir yönetim sergileyen başkanların devam etmesi de muhalefet partilerinin daha fazla çalışması anlamına gelir.
Akabinde bir de büyük ilçelerin bölünmesi ya da birkaç tane beldenin bir araya gelmesi ile yeni ilçelerin oluşturulması konusu var. Ben bu konunun sonuna kadar arkasındayım çünkü artık İstanbul ve İzmir gibi illerde ki kimi ilçeler Anadolu’daki illerden büyük ve ilçelerin aldığı ödenekler tüm hizmetleri karşılamaya yetmez durumda. Bu sebeple ilçelerin bölünmesinde ben art niyet aramamaktayım çünkü oraları ille de Ak Parti kazanacak diye bir şeyde yok açıkçası.
Bu konu bence çok ama çok sular götürür ardından. Ben 2009 yerel seçimlerinin vatanımız için en hayırlı şekilde geçmesini diliyorum. Umuyorum ki hak edenler kazanır ve genel yönetimin temelini oluşturan yerel yönetimler ülkemizde layıkıyla temel görevlerini yerine getirir bir duruma gelir.
“Yerel seçimlere doğru giderken” için bir yorum