Satış tutundurma eşit değildir indirim

Efenim malumunuz her konuda çok büyük ticari ve ekonomik pazarlar ve sektörler mevcut. Yani bir ürünü yapan birden fazla kurum ve kurluş var. Eeee durum böyle olunca ne oluyor, herkes kendi ürününü ve fikrini satabilmek için ürünün ya da fikrin albenisini arttırabilmek için çeşitli kampanyalar ve faaliyetler düzenliyorlar. Genel olarak bu kampanya ve faaliyetlere satış tutundurma çabaları diyoruz. Ben satış tutundurma konusunda 3 tane yazı yazmayı planlıyorum çünkü satış tutundurma genel olarak  3 ayrı hedef kitle üzerine uygulanıyor. Bunlar başta tüketici,  ikincil olarak aracılar (bayiler, distribütörler, parekendiciler  vb) ve son olarak şirket personeli ya da satış gücü.

Ve vol-1 olarak müşteri odaklı satış tutundurma çabalarından bahsetmek istiyorum. Şimdik başlığımıza baktığımızda satış tutundurma eşit değildir indirim gibi bir cümle görüyorsunuz. Çünkü genel olarak satış tutundurma pek kullanılan bir tabir değil ama bir ürünün satılabilmesi için muhakkak müsteriye bazı şeyler sunmanız lazım ki, içinde yer aldığınız pazarda rakiplerinize karşın müsteri gelip sizin ürünüzü alsın. Ve malesef en çok kullanılan yöntem İNDİRİM. Niye mi müsteriye verebileceğiniz en büyük hediye ondan fazla para almamak ya da aldığınız paranın bir kısmını ona iade etmek 🙂

Müsteri odaklı satış tutundurma çabaları bir çok yol ve yöntemle uygulanılabilir. Mesela 8 al 6 öde bir satıs tutundurma cabasıdır, 4 kapak getir ayıcık’ı götür de, aynı oranda bir ürün paketinin üstüne bir hediye ya da extra bir şeyler  bandajlamanız ve bundan para almamanız, ürününüzü satın alan insanlar arasında bir yarışma, organizasyonlar düzenleyip onlara çeşitli hediyeler vermeniz,2ürün alana 3.sü bedava demeniz, ücretsiz ürün örnekleri dağıtmanız, evlere ürün kataloklarını yollamanız bunların hepsi ve nicesi hep müsteri odaklı satış tutundurma çabaları içine giriyor.

Aslında bunlarla ne kadar iç içe yaşıyoruz değil mi? Artık bunlar alış-veriş kültürümüzün vazgeçilmez parçaları halinde. Mümin Erakbaş’ın yazdığı üzere kimi zaman bir cafe’de gelen birtabak patatesle, ki mi zaman benzinciden benzin aldıktan sonra verilen bir kutu peçeteyle, ya da yolda ürürken yanımıza gelen birinin bize verdiği bir nescafe ya da küçük bir çikolatayla, yeni yıl kampanyası dahilinde capitol’ün verdiği audi R8 araçla…..vb…. Ve bugünlerde sıkça gördüğümüz İNDİRİM levhaları ile.

Sadece indirim yapmak acaba her zaman geçerli bir yol mudur? Şu anda bir indirim çılğınlığıdır gidiyor. Normaldir bir küresel ekonomik kriz ile karşı karşıyayız, dünya sallanıyor hatta ekonomik dengeler yıkıldı bitti ama Ve ama  indirim oranları öyle böyle değil, %10, %30 hatta %50 yi bile mantık cercevesinde değerlendirebilirim. Ama %70 hatta %90 gibi oranları hakaret olarak kabul etmek lazım. Yani benim sezonunda 100 liraya aldığım bir ürünü siz canınız sıkıldı diye 10 lira ya satacaksınız ve ben bunun mantıklı bulucam. Bu düpedüz soygun. Ben sezonda alış-veriş yapan müsterimi soydum, şimdi ürün elimde kalmasın Allah ne verdiyse satayım gitsin.  Sonra da ben kaliteli bir markayım diye ortalıkta dolaşalım di mi?

Acaba sizce en mantıklı yollar nelerdir? Yani bir firmanız var, bir ürününüz var, ama bir çok rakibiniz var. Acaba bu aşamada ürününüzün pazarda daha fazla yer alabailmesi, rakiplerini geçebilmesi, tercih edilirliğinin artması için sizler neler yapardınız???

pratik iskender ve yemek/salata süsü

Efendim geçen gün annem evde yoktu. Kardeşimle evde başbaşağız 2 erkek çocuk ne yapabilir ki 🙂 Neyse eskiden kalma bir alışkanlık olarak, bende evde olduğum vakitler hep hazır, hemen pişirilip yiyenebilicek ürünler bulunur evde. İşte ton balığı, hazır köfte, sigara böreği, hazır döner vb.

Yine evde hazır döner vardı, bizim de karnımız çok açıkmıstı. Kardeşim daha 10 yaşında elinden pek iş gelmez. oğlum ne yapalım dedim, iskender yapabilir misin dedi bana, dondum kaldım 🙂 Tabi abi olmak kolay değil öyle, 2 seçenek vardı ya çıkıp gidip dışarıda iskender yiyecektik ya da oturup evde kendimiz yapacaktık.  Öyle eve pek yakın dönerci filan da yok. Neyse iş başa düştü erdal dedim ve mutfağa girdim. Bakın bakalım nasıl olmuş…

İÇİNDEKİLER:

2kişi için

1paket hazır döner
3kaşık domates salcası
2kaşık domates ezmesi
yarım ekmek
sosu kavurmak için zeytinyağı, bir miktar su
sosun içine pul biber, kekik, karabiber
genel olarak tuz
üzerine eritmek için bir miktar tereyağı
yanına eklemek için yoğurt (her tabak için bir dolu çorba kaşığı)

 ..

 ..

HAZIRLANIŞI:

Efenim öncelikle, ekmekler hüçük küçük doğranır ve azcık yağ ile birlikte kavrulur/kızartılır (pembelessinler).
Akaninde sosu için salça bir miktar kavurtulduktan sonra, içine domates sosu ilave edilir bir miktarda zeytin yağı ilave ve su  edilip böyle isildayan bir sos elde edilir.
Bu arada hazır dönerlerimizi bir teflon tencere eşliğinde ısıtıyoruz, bir miktar zeytin yağı ilave edip azcık kavurtturmamız güzel olacaktır.

Şimdi tabağımızın en altına ekmeklerimizi koyuyoruz, üzerlerine azcık sosumuzdan gezdiriyoruz, peşinden dönerlerimizi ekmeklerimizin üstüne bir güzel yayıyoruz, eti ne kadar bol olursa o kadar güzel oluyor 🙂 hemen peşinden sosumuzu bu sefer etlerimizin üsyüne ilave ediyoruz. iyice gezdirelim. yanına bir kaşık yoğurt koyuyouz ki yogurtlu iskender tabirrimiz gerceklessin. sonra üzerine erittiğimiz tereyağımızdan bir miktar gezdiriyoruz. Akabinde aşağıda ki gibi bir iskenderimiz oluyor 🙂

 

Buna artık olarak İskenderle hiç bir ilgisi olmayan bir tarif daha vermek geldi içimden. Bunu da bilhassa misafir geldiği vakitte, hazırlayacağınız servis tabaklarının görünüşü daha güzel ve şık kılmk için yapabilirsiniz. Ne midir o? 🙂 Salata malzemesinden oluşturacağınız küçük bi süs semsiyesi gibi bir şey.

malzemesi:

1 adet salatalık
kırmızı kıvırcık(marul)
maydanoz
yeşil soğan
aklınıza ne geliyorsa artık, ince ve küçük havuçler, turp, kırmızı salatalık lahana, limon dilimleri vb 🙂

Efendim bir salatalık dedim ama 1 salatalıktan neredeyse 4 tane süs oluyor. Nasılmı salatalığın uçlarını azcık kesiyor ve eşit kalınlıkta parçalara bölüyoruz ortala 3-4cm.

sonra içilerini oyuyourz ve fotoğrafta gördüğünüz üzere bir süsleme ile içlerini dolduruyoruz. bence tabaklara ve yemeklere güzel bir renk oluyor denenebilitesi var ve gayet kolay. ayrieten yenedebiliyor. 🙂

haydin kolay gelsin.

Afiyet bal şeker lop lop et olsun insallah 🙂

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial