Geçtiğimiz günlerde, Sevgili Hamza Şamlıoğlu ve Neşe Bektaş ile birlikte Kocaeli Üniversitesi Kandıra Meslek Yüksek Okulu Halkla ilişkiler ve Tanıtım öğrencilerinin misafiri olduk. Konumuz “Geleneksel PR’dan Dijital PR’a Geçiş” idi. Ama üniversite eğitim hayatına Trakya Üniversitesi Çerkezköy MYO Halkla İlişkiler programında başlamış bir ağabeyleri olarak benim (Erdal Erdoğdu hakkında), Kandıra MYO Halkla İlişkiler sıralarında başlamış bir ablaları olarak Neşe’nin anlatacakları sadece sunumumuzun başlığıyla sınırlı değildi. Öyle de oldu.
Sunumumuzun içeriğini kısaca anlatmak gerekirse,
- Halkla ilişkiler ajansı ne iş yapar – dijital iletişim ajansı ne iş yapar,
- Geleneksel PR’da geleneksel medya kanalı yansımalarının önemi – dijitalde internet siteleri yansımalarının önemi,
- Geleneksel halkla ilişkilerde (PR’da) basın toplantıları, etkinlikleri – dijital PR’da (halkla ilişkilerde) blogger etkinlikleri,
- Geleneksel medya takip yöntemleri, ajansları – dijital medya takip yöntemleri, sistemleri
gibi konuları karşılaştırmalarıyla, anlatmaya çalıştık.
Sunumun ardından, sohbet bölümünde bence sunumdan daha değerli bilgileri onlarla paylaştık diyebilirim. Okumaya devam et “Kocaeli Üniversitesi Kandıra MYO Geleneksel PR’dan Dijital PR’a Geçiş Etkinliği”
Geçtiğimiz günlerden, 26 Ocak’ta ne mutlu ki 26 yaşıma girdim. Daha çok gencim, bunun farkındayım ömrüm oldukça aynı o gün yüzlerce arkadaşımın dilediği gibi ‘nice seneler’ göreceğim. Benim hayata bakış açılarımı beni yakından tanıyanlar bilirler aslında ama şu iki cümle bu konuda size ipucu verecektir; şair der ki; ‘Dün geçti, bu güne bak, yarının var mı? Gençliğine güvenme ölen hep ihtiyar mı?’ ve ekler ‘Ey nefesleri sayılı kişi, bir gün elbet bu sayı tamamlanacak, gecesi olmayan bir gün, sabahı olmayan bir gece muhakkak yaşanacak, üzülme, ölümdür perde ardından haber, hiç güzel olmasa ölür müydü peygamber…’!