Dinci marka takıntısı

Dinci marka takıntısı  bu da garip bir başlık, tartışma konusu ve kanımca benim anlayamadığım bir durum daha.

Markalar ve onların sahiplerinin dini inançları? Dinlere hizmet eden markalar? Paranın dini, imanı mı olurmuş kardeşim? Emperyalist sermaye ülkemizden def ol! Markasından dolayı bu ürün evimden içeri giremez! Bu marka dinci, ben onun yerine şu markayı kullanıyorum. Ne güzel sorular ya da cümleler değil mi?

Bence değil!

Benim anlayamadığım bir konudur bu. İçinizde anlamama yardımcı olacak kişiler olduğuna inanıyorum.

Dinci marka deyince aklınıza gelen markalar hangileri? Hadi dürüstçe cevap verin bana.

Ya da şirket ya da marka patronlarının hangileri, hangi dine mensupsa sizin için o marka dincidir?

Okumaya devam et “Dinci marka takıntısı”

Barış a böyle karşılık verilmemeliydi.

Anlayamadığım bir kin bu…

Anlayamadığım bir nefret…

Sadece yardım için, sadece barış için, sadece dünyada ‘İNSANLARIN’ da yaşadığını göstermek için yapılan bir organizasyondu.

Oysaki biz bunu tarihte ‘ONLARA’ da yapmıştık.

Sıkışmışlardı, yiyecek ekmekleri yoktu, zulüm altındaydılar…

Ve o zaman da ‘bir gemi’ değil  ‘gemiler’ hareket etmişti limanlarımızdan, zulüm altındaki Musevilere yardım etmek için.  

Ve yine  gemiler hareket etmişti, barış için, sevgi için, dostluk için, zulüm altındakilere yanlarında bir ‘dost’un olduğunu göstermek için…

İHH bunu hep yapıyordu, Pakistan’da depremde de onlar vardı, Burma’da kasırgada da…

İHH yine yollardaydı, bu sefer Filistin için, Filistinliler için!

Ama bu sefer ölmek için yoldaymışlar meğer.  Hem de barışa sıkılan kurşunlarla hem de yardıma sıkılan kurşunlarla hem de bir kez daha dünyanın gözü önünde sıkılan kurşunlarla…

Ve eğer İsrail, bir gün senin de başın dara düşerse bu Müslüman evlatları senin içinde (!) yollara düşerler bir kez daha  ve gerekiyorsa da ölürler de hiç ama hiç düşünmeden…. 

Şahadet edenler içinde arkadaşlarımızın olduğunu duydum, içim yandı…

Sizin yolunuz yoldur, sizin yolunuz nurdur…

Mekânınız cennet olsun kardeşlerim.

Alkol kullanmıyorum diye beni yadırgamayı ne zaman bırakacaksınız?

Garip bir soru değil mi? Bana göre çok ama çok garip!

Hayatımda bilemediğim saçma bir kavram bu.

Bir insanı; kim, niye, neden, niçin, ne akılla alkol kullanmıyor diye yadırgayabilir ki?

Ama yadırgıyorlar.

Ve ben bundan artık çok sıkıldım!

Sorması ayıp, kime ne bundan?

Evet, arkadaşlar, ben alkol kullanmıyorum, benim babam da alkol kullanmıyor, büyükbabam da!

Ben 5 senedir üniversitede okuyorum. Daha önce Trakya Üniversitesindeydim şimdi ise İzmir Ekonomi’de.

Bu son 5 yılda tanıştığım arkadaşlarımın çoğu, girip çıktığım ortamlardaki insanların çoğu, alkol kullanmadığım için, hatta hayatımda hiç içmediğim için öncelikle çok şaşırdılar, sonrasında da yadırgadılar. Hani yaşım 50-60 olsa belki anlayacağım ama ben daha 24 yaşındayım ve evet alkol kullanmıyorum, hiç kullanmadım ve size burada söz veriyorum ki hiç kullanmayacağım.

Tamam, umuyorum ki beni bundan sonra bu konuda rahat bırakırsınız.

Ama insanlar maalesef ‘ben alkol kullanmıyorum’ dememle yetinmiyorlar. Niye, neden, insan hiç alkol kullanmaz mı, rakının bir başkenti olan Tekirdağ’dan diğer başkenti İzmir’e gelip hiç içmemek olur mu? Yoksa sen dinci misin? Son 3-4 yılın favori sorusu, sen Akp’li misin vb sorularla zihnimi taciz etmeye devam ediyorlar.

Ciddiye aldığım insanlardan bu sorular gelirse ciddi olarak cevap verebilirim ama hayatımdaki saçma insanlar bana böyle sorular sorarlarsa kocaman bir ‘Sana ne’ ya da ‘Size ne’ cevabı ile yetinmek zorunda kalabilirler.  

Ama genel olarak bu sorulara 3 ayrı cevabım vardır benim;

1-      Ben alkole karsıyım kardeşim, alkol sağlığa zararlıdır. Bu, bu kadar basit!

2-      Evet, inandığım inanç sistemi, benimsediğim din içerisinde içki haram kılınmıştır. Ama bunun Akp ile hiçbir ilgisi yoktur çünkü inandığım din bu ülke topraklarına Akp adlı siyasi parti ile gelmemiştir. Ekseriyetinde benim inancıma göre, ‘dinci’ diye bir kavram yoktur. Dine inanan ya da inanmayan vardır ve eğer inanıyorum diyebiliyorsanız, sorgulamadan onun emir ve yasaklarını kabul edip, uygulamanız gerekmektedir.

3-      Bizler bu ülkenin geleceğiyiz. Bizler eğer 15’li yaşlarımızdan itibaren içki gibi bir zehir ile kendimizi zehirlemeye başlarsak, bu ülkenin sağlam bir geleceği olmayacağına inanıyorum. Bizim bizden sonrakilere böyle bir haksızlık etmeye hakkımız yok. Eğer ülkemiz kötü günler yaşıyorsa, daha iyi kişiler tarafından yönetilmeliyse ve bunlar bizler olacaksak. Önce kendimize dikkat etmek zorundayız, ama bunlardan da ‘bana ne’ değil mi? Rakı içen ölüyor da su içen ölmüyor mu? Bakın dünyayı yöneten adamların hepsinin elinde birer şampanya kadehi değil mi? Elit bürokratların ya da zenginlerin ellerinde birer kadeh!

Bizim gençliğimizi de bu özenti mahvetmedi mi zaten? Ama bu konuda benim bir ölçütüm daha var, eğer delikanlı adamsanız, babanızla, annenizle karşılık kadeh tokuşturabiliyorsanız, başımın üstünde yeriniz var. Genç, sağlam içicidir, bunun babası da iyi içerdi derim ama şu güne kadar böyle sadece 3-5 delikanlı ile tanışabildim. Çoğunuzun anası babası sizin alkolle haşır haşır neşir olduğunu duysa acaba ne der o Anadolu’mun güzel insanları!

Neyse canlar ciğerler, içimden bunları yazmak geldi, siz öyle güzel kalın, ben de böyle.

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial