Seçim Kampanya sektörü ve Kitle iletişiminin önemi

   Evet geldik yine bir seçim arifesine.  Bu sene krizden dolayı mıdır, öyle şaşalı seçim kampanyalarını daha göremedim ben. Yada partiler kendilerini son 1 hafta son 15 güne saklıyor olmalılar. Her yeri bayraklarla donatmak için, seçim araçlarını sokak sokak cadde cadde  dolaştırmak için. Ben şuan İzmir’deyim ve merkezde yaşıyorum, öyle adam akıllı bayrak asan parti bile yok.

Neyse; seçim kampanya sektörü ve kitlesel iletişimi diye bir başlık attım yazıma ve tamamen doğaçlama gelişti bu başlık.

   Seçim kampanya sektörü dedim çünkü artık bu olgu bir ekonomik sektör olmuş durumda. Nasıl mı?  Bu yukarda bahsettiğim bayraklandırmalardan tutalım televizyon programlarına, afiş ve bilboardlardan  esnaf ziyaretlerine, adayın yanında dolaşan kişilerden halkla ilişkiler ve reklam ajanslarına kadar her şey paralı ve gerçekten bu işte ortalama  her 5er yılda bir  çok büyük paralar dönüyor. (tabi bunun ucuz yolu da var, rakibine çamur at, akşam tüm haberlerde çık, herkes seni görsün )

   Seçimlerde genel olarak 3 ana hedef kitle vardır, bunlar yandaşlarınız, kararsızlar ve karşıtlarınızdır ve bunları etkileyebilmek için Kitle iletişiminin önemi dedim çünkü artık eskisi gibi sokak sokak kapı kapı dolaşma devri azaldı (küçük yerleşim yerleri hariç). Bununla birlikte genel seçimlerde de yerel seçimlerde de adaylar sonuna kadar kitle iletişim araçlarını kullanmak zorundalar(televizyon,radyo,websitesi,yazılı basın,görsel materyaller). Böylelikle daha az zamanda daha fazla kişiye ulaşmak, onlara fikirlerinizi anlatmak ve onları etkileyebilmek mümkünleşmekte. Bu faaliyetler; meydanlarda yapılan mitinglerden televizyon ve radyo programlarına, bilboarlardan el afişlerine kadar gidiyor. Artık Anadolu’muzun  küçük bir ilçe belediye başkanını yada adayını bile ülkesel yayın yapan bir televizyon kanalının programında yaptıklarını yada yapacaklarını anlatırken görüyoruz. En küçük yerlerde dahi outdoor çalışmaları yapılıyor.

   Ve ben artık adayların seçim kazanmak için iletişimin tüm öğelerini kullandıkları seçim kampanyaları düzenlemeleri gerektiğine inanıyorum. Yani eğer paraları varsa profesyonel halkla ilişkiler ajansları, reklam ajansları yada siyasal seçim danışmanları ile çalışmaları lazım ve Büyükşehirlerimizde yada bunlara bağlı büyük ilçelerde böyle kampanyaları görmek mümkün.  Ben gerek yerel seçimlerde gerekse yerel seçimlerde artık çok profesyonelce hazırlanmış seçim kampanyaları yapıldığını görüyorum. Bunlara verebileceğim en büyük 2 örnek; Ak Parti ve Genç Parti örnekleri. Bu iki partide profesyonel seçim kampanyaları uygulamaya ilk kuruldukları andan itibaren başladılar. Ve yanlış bilmiyorsam ikisi de bu işin gurusu sayılabilecek olan Sn. Ali TARAN ile çalıştılar. Ve ilk seçimlerinde büyük başarı elde ettiler. Ve bu çalışmalar Türkiye’de siyasal seçim çalışmalarına yada kampanyalarına çığır atlattı. Seçim kampanyası dediğimiz olayın içinde adayın herhangi bir yerde yapacağı konuşma metninin hazırlanmasından, giyeceği elbiseye, meydanlara asılacak bayrağın boyutundan hangi kanallara çıkacağı, nereleri ziyaret edeceğine kadar her şey var. Bu da aynı KOÇ Holding’in, Sabancı Holding’in uyguladığı şirketsel kurumsallaşma gibi siyasal alanda kurumsallaşmayı gerektiriyor. Buraya örnek vermek gerekirse, Ak Parti’nin genel merkezce kullandığı sloganın Türkiye’nin her yerinde adayların kendine uyarlaması ile kullanması ve tüm Ak Parti’li adayların genel başkanları R. Tayip ERDOĞAN gibi poz vermeleri, kimi başkan adaylarının beden dillerini bile genel başkanları gibi kullanmaları verilebilir. ‘Seçim kampanyası nasıl hazırlanır?’ diye bir soru sorarsanız İnternet’te  bu konu hakkında  Sn. Murat SAYLAN’ın  seçim kampanyası planlamak adında bir yazısıyla bu soruya verdiği çok güzel cevabı okuyabilirsiniz.

Bu yazıyı sosyal medya paylaşabilirsiniz

Yazar: Erdal Erdoğdu

Ülkemizin önde gelen iletişim danışmanlığı firmalarının PR ve dijital ekiplerinde görev aldım, birçok üniversite ve özel eğitim kurumunda iletişim bilimleri üzerine eğitimler verdim. Kamu kurumlarında iletişim birimi yöneticiliği yapmaktayım.

“Seçim Kampanya sektörü ve Kitle iletişiminin önemi” için 2 yorum

  1. Bahsettiğin gibi seçim sloganlarının belirlenmesi konusu çok önemli noktalardan birisi fakat benim dikkatimi çekti. Hangisi önce kullanmaya başladı bilmiyorum ama Akp merkezinin sloganı “İşimiz hizmet, gücümüz millet” Aziz Kocaoğlunun (Dolayısıyla Chp İzmir teşkilatının) sloganı “İşimiz İzmir, gücümüz İzmir”. Pişti denebilecek bir durum söz konusu. Ama hakkını da vermek lazım Aziz Kocaoğlu kampanyalarında bu sloganı çok başarılı bir şekilde oturttu.

  2. Valla Mümin abi; chp bu sloganı sadece izmir için kullanıyor olmalı, çünkü başka yerde
    secim kazanabilecek bi iddaları yok kanımca, ama yanlış bilmiyorsam, ankarada gördüm,
    istanbulda gördüm izmirde zaten görüyorum, ak parti tüm Türkiye de bu sloganı tüm il ve
    ilçelere ithafen kullanmış… Ama aziz kocaoğlu gercekten iyi calısıyor, bilhassa
    otobüslerde ki anonslar yaratıcı olmuş 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial