Misafir Görüşler, Genç Profesyonellerden Genç İletişimcilere Tavsiyeler 4 – İlker İşbilir

 

Blogumda aslında 2012 yılında başladığım, bir süre düzenli olarak yer verdiğim ama sonrasında maalesef devam ettiremediğim Genç Profesyonellerden Genç İletişimcilere Tavsiyeler bir köşem var. Bu yazıyla birlikte bu yazıları yeniden canlandırıp, ileride bu sektörde çalışmak isteyen arkadaşlarımıza az da olsa fayda sağlamayı düşünüyorum. Umuyorum bu konuda başarılı oluruz.

ilker isbilirEvet! Bu yazıdaki konuğumuz benim kısa bir süre de olsa birlikte çalışma bulduğum ama duruşuyla, bilgisiyle, iş yapış şekliyle ve sektöre olan sevgisiyle gerçekten beğendiğim, http://www.cinfikir.li ‘nin kurucusu ve içerik üreticisi sevgili arkadaşım İlker İşbilir.

  • İlker’ciğim ben ne mutlu, seni tanıma ve seninle çalışabilme fırsatı bulmuş biriyim ama seni tanımayan arkadaşlarım için kendinden bahseder misin?

Bolu’da doğdum büyüdüm. Kıbrıs’ta okudum. Şimdi de İstanbul’da çalışıyorum. Evliyim, bir kedi sahibiyim 🙂 Lise, üniversite zamanlarında yeni ve farklı şeyler bulup paylaşmayı sevimişimdir. Şimdi de buna benzer bir iş yapıyorum aynı zamanda da cinfikir.li bloğunu  yönetmeye çalışıyorum.

  • Nasıl bir öğrencilik hayatı geçirdin, bu işin okulunu okuyan arkadaşlarımıza ne gibi tavsiyelerin olur?

Aklımdaki bölüm reklamcılık ve halkla ilişkilerdi ama Kıbrıs’ta aklımdan geçmiyordu. Öyle ya da böyle Kıbrıs’a gittim ve 5 sene orada kaldım. Kıbrıs gibi bir yerde öyle müthiş bir öğrencilik hayatım olmadı. Okuldan yurda yurttan okula devam etti. Çok şükür bir takılma olmadan da bitirdik.

Çok klişe olmayacaksa eğer, okulda öğretilenlerle iş hayatında karşılaşılanlar gerçekten farklı. Bunu okurken de biliyordum ama ayrımın bu kadar çok olacağını düşünmemiştim. Üniversiteye ilk başladığım yıllarda evet diploma önemliydi, güzel okullar güzel bölümler çok iyi prim yapıyordu ama şu an diplomanın bir önemi olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. En azından reklam ve dijital sektörü için.

Reklam ve türevi bir bölüm okunuyorsa da bilinmesi gereken en önemli noktalardan biri, iş ararken rakiplerin çok fazla olacağı. Benzer bölümü okumuş insanlar bu sektörde iş aramıyor ve çalışmıyor artık. Mühendisi, sosyoloğu ne kadar farklı bölümden insan varsa bu sektörün içinde bulunuyor. Bu yüzden eğer imkanları varsa en başından iş tutmaya başlamaları. Mezun olmayı beklememeleri.

 

  • Genç arkadaşlarımızın sektöre girerken ve girdikten sonra ilk 5 yıl içinde sence dikkat etmesi gereken konular nelerdir?

Ben sektöre girerken aklımda sosyal medya hiç yoktu. PR ajansında basın bülteni yazarım diye düşünüyordum (PR ajanslarında çalıştım ama sosyal medya bölümlerinde)

Sevdiğim bir arkadaş aracılığı ile de işin tam ortasında buldum kendimi. Ben girdiğimde “rakı” gönderiyorduk şimdi de emoji gönderiyoruz. Konu aynı aslında ama anlatılış biçimleri oldukça değişti. 5 sene önce de “content is king” diyorduk şimdi de. Sadece nasıl anlatabildiğiniz önem kazandı. Çok büyük farklılıklardan bahsetmiyorum burada ama “artı bir” fazlasını koyabiliyorlarsa elindekileri emin olsunlar çok yaptıkları işte çok farklı bir yere gelebilirler.

  • Ben üniversitedeyken birçok arkadaşım reklam ajanslarında metin yazarı olmak ya da iyi PR ajanslarında çalışmak isterlerdi sense dijital iletişim tarafını seçen ve bu alanda bence çok başarılı olan bir arkadaşımsın, neden dijital medya ya da neden sosyal medya’yı tercih ettin.

Yukarıda da yazdım aslında, dediğin gibi aklımda kesinlikle sosyal medya dijital taraf yoktu ama işte iş ararken tesadüf eseri bu işe girdim. 56k dönemlerinden albümler, filmler indirmiş, emule’de sıra beklemiş, “emeğe saygıyı” bilen biri olarak büyüdüm. Belki de bunun da etkisiyle kan çekti herhalde 🙂

  • Eğer çok özel olmazsa sence iş hayatında yaşadığın olumlu ya da olumsuz en iyi tecrübe hangisi? Bize biraz bahsedebilir misin?

Bazı şeyler “iş hayatı” konusu altında çoğu kişiye çok normal gelse de ben çok kolay isteklerimi dile getirebilen biri olmadım maalesef. Yanlış anlaşılmak veya komik olabilir ama “ayıp olur şimdi” diye düşünerek söylemedim birçok şeyi. Bundan bir önceki çalıştığım yerden 1 hafta çalışıp ayrılmıştım. Sebebi de gerçekten ulaşımın çok zor olmasıydı. Tabii bunu anlatabilmek söyleyebilmek çok çok zordu benim için ama beklediğimin tersine ajans başkanı o kadar iyi niyetli ve anlayışlı karşılamıştı ki sanırım şu ana kadar yaşadığım en iyi tecrübelerden biriydi. İş hayatı, profesyonel hayat kavramları işte tam o anda anlam kazanmıştı.

 

  • Bir de şu staj konusu var, sen bu konuda ne dersin, öğrenci arkadaşlarımız sence ajanslarda staj yapmalılar mı?

Ajansın iyisi kötüsü olmaz. Müşteri her yerde müşteri. Yapılan işler her yerde aynı isimle anılıyor. Bu yüzden hem müşteriyi tanımak hem de damdan düşer gibi ajansta işe başlamaktansa kesinlikle staj yapılmalı.

  • Kardeşim, değerli paylaşımların için çok teşekkür ederim, bloğumu onurlandırdın, son olarak kendince söylemek istediğin neler var bizimle paylaşabilirsen çok sevinirim?

Asıl ben teşekkür ederim 🙂 Benim için ilk oldu. Ne diye bilirim ki, ne kadar zormuş diye düşünürken, ummadığım kadar kolay oldu. Umarım ahkâm kesmiş gibi olmamışımdır. İçimden geçenleri söylediğimi düşünüyorum.

Bu yazıyı sosyal medya paylaşabilirsiniz

Yazar: Erdal Erdoğdu

Ülkemizin önde gelen iletişim danışmanlığı firmalarının PR ve dijital ekiplerinde görev aldım, birçok üniversite ve özel eğitim kurumunda iletişim bilimleri üzerine eğitimler verdim. Kamu kurumlarında iletişim birimi yöneticiliği yapmaktayım.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Social media & sharing icons powered by UltimatelySocial